11. Hukuk Dairesi 2017/2863 E. , 2017/4221 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 13/06/2016 tarih ve 2016/279-2016/449 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, eşi ile birlikte davalı şirketin %50 ortağı olduğunu, Seta"nın yönetim kurulunun iki üyeden oluştuğunu, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinden 10/04/2015 tarihinde istifa ettiğini, böylelikle yönetim kurulunda tek bir üye kaldığını ve karar alamaz hale geldiğini, açılan davada genel kurul yapılması için 01/07/2015 tarihinde kayyum atandığını, atanan kayyumun parasının verilmediğini, bu nedenle kayyumun görevini yapamadığını, bu süre zarfında şirketin genel kurulunun yapılmış olduğunu, bunun mahkemenin kayyum kararından önce yapılmış gibi gösterildiğini, isimli kişinin kanuna aykırı yönetim kurulu kararıyla aldığı genel kurula çağrı kararıyla genel kurulu topladığını ve kendisine şirkette imzaya yetkili tek kişi olarak imza sirküleri çıkarttığını, şirketin gayrimenkulünü yetkisi yokken devrettiğini ileri sürerek, şirket defterlerinde incelemenin yapılmasını ve gayrimenkulün satış parasının şirket kasasına girip girmediğinin tespit edilmesini, yetkisiz temsilci kişinin yaptığı satış ve devrin hükümsüz ve hatta yok hükmünde olması sebebiyle alcı adına yolsuz tescilin düzeltilmesini ve gayrimenkulün şirket adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, gerek yönetim kurulu kararı, gerek genel kurul çağrısının usulüne uygun olup olmadığı, gerekse dava konusu taşınmazı devreden şahsın, şirketi temsile yetkisinin olup olmadığı hususlarının, Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen anonim şirket hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, davacının, dava konusu taşınmazın, davalı ... adına olan kaydının iptali ile şirket adına tescile karar verilmesi talebi de dikkate alındığında, davaya bakmaya ticaret mahkemelerinin görevli olduğu, her ne kadar dosya, taşınmazın bulunması nedeni ile yetkisizlik kararı verilerek gönderilmiş ise de, görevin kamu düzeninden olup, öncelikle incelenmesi gerektiği, taşınmazbulunmakla, davaya bakmaya yargı çevresi itibari ile, görevli olduğu gerekçesiyle davanın, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
.../...
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.