Esas No: 2021/15898
Karar No: 2022/2082
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/15898 Esas 2022/2082 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/15898 E. , 2022/2082 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddine
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafiileri, BAM Cumhuriyet Savcısı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ... müdafiinin temyiz talebinin nitelikli yağma suçunun oluştuğuna ilişkin müşteki beyanı dışında delil bulunmadığına, eksik inceleme sonucu karar verildiğine, yağmalanan para miktarı 115 TL olduğundan TCK’nın 150/2. maddesi uyarınca değer azlığı nedeniyle verilen cezadan indirim yapılması gerektiğine; sanık ... müdafii ile BAM Cumhuriyet Savcısının temyiz taleplerinin günün ekonomik koşullarına göre yağmaya konu 115 TL’nin az bir değer olduğu göz önüne alınarak değer azlığı nedeniyle TCK’nın 150/2. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıkların, olay günü saat 19:58’de müşteki ...'in kasiyer olarak çalıştığı markete geldikleri, müştekinin iş yerinde yalnız olmasını fırsat bilerek ekmek ve su alıp kasaya geldikleri, müştekinin arkasında bulunan sanık ...’ın müştekiye ... attığı ve sol kolunu arkaya kıvırarak müştekinin direncini kırdığı, diğer sanık ...’in de kasada bulunan 115 TL parayı alması şeklinde gerçekleşen olayda; sanıklar hakkında TCK’nın 149/1-c-d-h maddesi kapsamında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve değer azlığı indirimi uygulanmamıştır.
TCK'nın “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2. maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar inidirilebilir.” denilmektedir.
Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir.
TCK’nın 145. maddesiyle daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâl olarak “Değer azlığı”, hırsızlık suçu bakımından da suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” ibaresi ilâvesiyle- hüküm altına alınmış bir husustur.
Y.C.G.K.'nın 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nın 145. (veya 150/2) maddelerinde veya gerekçelerinde “Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” koşulu yoktur. Elbette değerin az olmasına ilaveten, daha çoğunu alma olanağı varken daha azı alınmış ise; bu maddeler sanık lehine uygulanmalıdır. Ancak; her iki maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.
TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleri uyarınca faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması kural olarak yeterli olup, suç ve cezada kanunilik ilkesi ile aleyhe kıyas ve yorum yasağı gereği, kanunda bulunmayan başka bir koşul ihdas edilemez.
Hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
TCK'nın 145 ve 150/2. maddelerinin uygulanmasında hâkime geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, TC Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34, 223, 230 ve 289. maddeleri uyarınca sözü edilen yetki kullanılırken, keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle açıklanmalı ve uygulama yapılmalıdır.
Öte yandan hâkim, TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleriyle kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken, evrensel ceza hukuku prensiplerinden olan ve ceza kanunlarımızın hazırlanmasında esas alınan, kanunilik, belirlilik, orantılılık ve ölçülülük ilkeleri, kıyas ve aleyhe yorum yasağı ile mükerrer değerlendirme yasağına uygun bir değerlendirme yapmak zorundadır.
Bu açıklamalardan değer az ise, verilecek cezadan mutlaka indirim yapılmalıdır gibi bir anlam da çıkartılmamalıdır. Diğer bir anlatımla indirim yapıp yapmama hususu her somut olayda özenle değerlendirilmelidir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce benimsenen içtihatları uyarınca; rögar kapağı, plaka, sürücü belgesi, kimlik belgesi ve bankamatik kartı gibi eşyaların hırsızlık suçuna konu olması halinde, ortaya çıkan tehlike veya bunların yeniden çıkartılması için sarf edilecek emek ve mesai vb.’de gözetilerek değer azlığı indirimi yapılmamalıdır.
Bunun gibi kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, cinsel istismar gibi ağır suçların yağma ile birlikte işlenmesi hallerinde değer azlığı indiriminin yapılmaması hukuka, vicdana ve adalete de uygun olacaktır.
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde, müştekilerden ...’a ait 115 TL para birden fazla kişi tarafından birlikte, işyerinde ve gece vaktinde diğer müşteki ...’e cebir kullanılarak alınmış olsa bile, suç tarihi olan 04.02.2017 itibariyle paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, sanıklara verilen cezalarda değer azlığı indiriminin yapılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle;
5237 sayılı TCK’nın 150/2. maddesiyle sanığa verilen cezadan değer azlığı nedeniyle indirim yapılması hususunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile BAM Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 304/2-a maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kararın bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmesine, 22.02.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Dairemizin yerleşik içtihatları nazara alındığında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 150. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen "Malın değerinin azlığı" nedeniyle cezadan indirim yapılabilmesi için yasa koyucunun amacı, suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme imkanı varken yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması, maddenin uygulanması veya uygulanmamasına ilişkin gerekçenin de kararda gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, BİM markette kasiyer olarak çalışan mağdur ...’ın sanıkların hal ve hareketlerinden şüphelenerek kasada bulunan 9.000 TL parayı saklamak amacıyla üzerine aldığı, sanıkların kasaya gelerek mağdura ... atmak ve kolunu bükmek suretiyle etkisiz hale getirdikten sonra kasadaki 5 ve 10 TL den oluşan 115 TL sini alarak atılı yağma suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında, suçun işleniş biçimi ve olayın özelliği değerlendirildiğinde, sanıkların özgülenen kastının markete ait kasadaki tüm parayı almaya yönelik olduğu anlaşıldığından TCK’nın 150/2. maddesinin uygulanma şartları oluşmadığı kanaatinde olduğumuzdan aksi yöndeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.