11. Hukuk Dairesi 2016/7875 E. , 2017/4218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/11/2015 tarih ve 2014/1257-2015/879 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan acentelik sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini ve sözleşmenin sona ermesinden sonra tarafların cari hesap konusunda anlaşamadıklarını, müvekkilinin davalıya ileri vadeli onlarca çek verip teslim etmiş olmasına rağmen davalının çekleri yok sayarak 36.371,30 TL üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ve yine davalının tek taraflı olarak 5.814,19 TL vade farkı tahakkuk ettirdiğini, takip tarihi itibariyle müvekkilinin borcunun 5.971,30 TL olduğunu ileri sürerek, ... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2011/21701 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin dava tarihi itibariyle 30.400,00 TL"lik kısmı yönünden iptaline, müvekkilinin 5.971,30 TL borçlu olduğunun tespitine ve %40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinden sonra ödenmeyen prim borçlarına karşılık müvekkili tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibinin sonrasında davacı borçlu tarafından kısmi ödemelerde bulunulduğunu ve müvekkilinin 10.10.2011 tarihi itibariyle davacıdan 19.849,04 TL alacaklı olduğunu, davacının kötüniyetli olarak borcunu inkar ettiğini savunarak, davanın reddini ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, davalı ... şirketi uhdesinde bulunan 23.400,00 TL ileri vadeli çek bedelinin, 05.07.2011 tarihi itibariyle, 35.386,01 TL borç tutarından mahsup edildiği takdirde, davacı acentenin 11.986,01 TL borcunun kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/21701 Esas sayılı takibinde davacının 11.986,01 TL borcu olduğunun tespitine, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalı tarafından davacı aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2011/21701 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin dava tarihi itibariyle 30.400,00 TL"lik kısmı yönünden iptali, davacının 5.971,30 TL borçlu olduğunun tespiti ve %40 kötüniyet tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/21701 Esas sayılı takibinde davacının 11.986,01 TL borcu olduğunun tespitine, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava, talebin açıklanan bu niteliği itibariyle, davacının, 36.371,30 TL üzerinden girişilen icra takibine konu tutarın 30.400,00 TL"lik kesimi yönünden borçlu olmadığının tespiti ile bu miktar üzerinden icra takibinin iptali isteminden ibaret olup, mahkemece, takip tarihi itibariyle davacının borçlu olmadığı miktar yönünden tespit hükmü kurmak gerekirken, infazında tereddüt oluşturabilecek biçimde davacının bir kısmı kabulünde olan borçlu olduğu tutara yönelik tespit hükmü kurulması doğru olmadığı gibi davacı tarafın 24.385,29 TL yönünden davası kabul edildiği halde, bu miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’e göre davacı taraf lehine 2.926,23 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve reddedildiği anlaşılan 6.014,71 TL üzerinden davalı taraf lehine maktu 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; davacı vekili lehine 1.500,00 TL maktu vekalet ücreti ile davalı vekili lehine 2.209,68 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.