23. Hukuk Dairesi 2015/6834 E. , 2015/7437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa(Kapatılan) 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ..."in müvekkilinden 3.124.995,87 TL tutarında ilaç aldığını, ödemeyi iki adet çekle yaptığını, ancak çeklerin karşılığının olmaması nedeniyle arkasına şerh yazdırıldığını, başlatılan icra takibinde davalı ..."in SGK"dan olan alacağına haciz koyduklarını, diğer davalı ... ile davalı ... arasında gerçek bir borç ve alacak ilişkisi olmadığı halde yapılan icra takibinin tamamen gerçek alacaklılar tarafından yapılan icra takiplerini semeresiz bırakmak, zarara uğratmak amacıyla yapıldığını, SGK"dan olan alacak üzerine kendilerinden önce haciz koyduklarını, davalılar arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunu ileri sürerek, davalı ..."in yaptığı icra takibinin iptali ile hacizlerinin kaldırılmasını ve kendi icra dosyasının, SGK nezdindeki haciz sıralamasında 1. sıraya çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava her ne kadar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 19. maddesine istinaden açılmış muvazaa nedeniyle iptal davası ise de, gerçek amacının davalı ...."in haciz sıra cetvelinde 1. sırada olması nedeniyle bu sıranın iptali istemi olduğu, takip hukukuna yönelik bir dava olduğu, bu nedenle de uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanı içerisine girdiği, takip hukukuna ilişkin olan bu davaya bakmaya, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri"nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davacı tarafça, sıra cetvelinin düzenlendiği 24.03.2014 tarihinden önce, 07.03.2014 tarihinde açılan davada, borçlunun SGK nezdinde bulunan hak edişlerine davalı tarafından konulan haczin 1. sırada yer aldığı ve davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiası ile SGK nezdindeki haciz sıralamasında 1. sıraya çıkartılması istenmiştir.
İİK"nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, henüz icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. Borçlu ..."in SGK"daki hak edişi üzerinde birden fazla haciz bulunması halinde, SGK tarafından hak ediş, ilk haczi koyan İcra Müdürlüğü"ne sıra cetveli yapılmak üzere gönderilecektir. Açıklanan bu durum karşısında, borçlunun hak edişlerinin bulunduğu SGK tarafından, hak edişler üzerindeki hacizler ile ilgili yapılan sıralamanın İİK"nın 140. maddesinde düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez.
04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK"da da belirlendiği gibi, HMK"nın 24/1, 25, 26, 31 ve 33. (HUMK"nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re"sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür.
Mahkemece, gerekçenin bir bölümünde isabetli olarak davanın TBK 19. maddesine dayalı, genel muvazaa nedeniyle iptal davası olarak tavsif edilmesine rağmen, bu gerekçenin devamında SGK tarafından hak ediş üzerindeki hacizler ile ilgili sıralamanın İİK"nın 140. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü"nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu ve davacının gerçek amacının İİK"nın 142/1. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası niteliğinde olduğu kabul edilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesi uyarınca bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Somut olayda, davacı tacir ise de davalı ... ile arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalı ... ve davalı borçlu ... arasındaki ilişkide düzenlenen senedin muvazaalı olup olmadığından kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan muvazaa nedenine dayalı iptal davaları için görevli mahkeme (alacağın miktarına bakılmaksızın ) HMK"nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece, davanın niteliğinde hataya düşülmüş ise de, genel mahkeme olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu sonucuna varılması doğru olmuştur.
Öte yandan, HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı TBK"nın 19. maddesine dayalı olarak açılan genel muvazaaya dayalı iptal davasının Ticaret Mahkemesi"nin görevi kapsamı dışında kaldığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gerekçesiyle, HMK"nın 114/1-c ve 115/2, madde hükmü uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMK"nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak, gerekçede "Mahkemenin görevsizliğine", hüküm fıkrasında “Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev nedeniyle usulden reddine" ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ve gerekçeli karar başlığında davanın "İtirazın iptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)" olarak tavsifi hatalı olmuş ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nn 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle hükmün onanması, gerekçeli karar başlığındaki davanın niteliği ile ilgili kısmın aşağıdaki gibi düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1 no"lu bendinde yer alan ".. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev nedeniyle usulden reddine" ibaresi çıkarılarak, yerine "Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki davanın nitelendirilmesinin "Muvazaa nedeniyle iptal" olarak düzeltilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.