Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6584
Karar No: 2010/1782
Karar Tarihi: 13.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6584 Esas 2010/1782 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6584 E.  ,  2010/1782 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ...ve müşterekleri ile Hazine ve Kayaönü Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Adıyaman 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.03.2009 gün ve 478/96 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı ve ortasında vekil edenlerine ait 329 nolu parselin çevresinde yer alan ve tespit dışı bırakılan taşınmazın 20 yılı aşkın bir süreden beri vekil edenleri tarafından kullanıldığını açıklayarak adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, tescili istenen taşınmazın çay yatağı olduğunu, yakın zamanlarda kavak ağaçları dikmek suretiyle elattıklarını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı köy tüzel kişiliğine yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, teknik bilirkişiler ...ve... tarafından düzenlenen 23.05.2008 tarihli rapor ile 19.12.2008 tarihli ek raporda B harfiyle gösterilen 17.246,77 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne, 19.12.2008 tarihli krokide C ve D harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik davanın ise, reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, dava dilekçesinde, dava konusu yeri imar ve ihya ettiklerini bildirmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da, boşluk olan taşınmaz üzerindeki taşların temizlenmesi suretiyle davacı tarafın kullanmaya başladığını açıklamışlardır. Taşınmazın belirlenen bu niteliğine göre tescili istenen yerin, 3402 sayılı Kanunun 17.maddesi gereğince imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Dava konusu taşınmazın 1975 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 766 sayılı Tapulama Kanununun 2.maddesi gereğince tespit dışı bırakılan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Orijinal pafta üzerinde yapılan incelemede; 329 sayılı parselin batısında ve çevresinde yer alan ve tescili istenen taşınmazın çay yatağı olduğu, suyun yatağına çekildiği, boşluk kısmının ise taş ve kumsal niteliğinde görüldüğü belirtilmiştir.15.10.2007 tarihinde dinlenen 1946 doğumlu Hasan Yapıcı beyanında; “…bildiği kadarıyla ceviz, hurma ve nar ağaçlarını 15 yıl kadar önce diktiklerini, yine göstermiş olduğu tepenin söz konusu bölümünü dozerle sürüp tel örgüyle çevirdiklerini, daha sonra içerisine bağ diktiklerini” açıklamıştır. Aynı keşifte dinlenen 1944 doğumlu Ali Karakuş; etrafta bulunan taşlık alanı dozerle tesviye edip taşını temizleyip genişlettiklerini, tarım yapılan alanı genişletmek suretiyle çoğalttıklarını bildirmiş, 1967 doğumlu ..., 1940 doğumlu Hüseyin Yapıcı’da aynı doğrultuda açıklamalarda bulunmuşlardır. Her ne kadar uzman bilirkişi ziraat mühendisi ve jeoloji mühendisi raporlarında; taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olduğunu bildirmişler ise de, tarihi verilen keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın taşlık olduğunu, tepe niteliğinde bulunduğunu, dozerle tepe düzeltilmek suretiyle taşınmazın imar-ihya edildiğini, taşlardan temizlendiğini bildirmişlerdir. Resmi belge niteliğinde bulunan orijinal paftada da taşınmazın taşlık dere yatağı niteliğinde olduğu saptanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde açıklandığı biçimde imar ve ihyadan söz edilebilmesi için emek ve para sarfı suretiyle ve ağır iş makinaları kullanılmadan tarıma elverişli olmayan alanların ekonomiye kazandırılması gerekir ki imar ve ihya olarak değerlendirilebilsin. Davacılar, dozer gibi ağır iş makineleri kullanmak suretiyle TMK.nun 715.maddesi kapsamında kalan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, aynı Kanunun 999.maddesi gereğince tapuya tescili mümkün olmayan tepelik, taşlık ve çay yatağı niteliğindeki yerlerin düzeltilmesi sonucu imar ve ihyayı gerçekleştirmişlerdir. Bu şekildeki bir imar ve ihya 3402 sayılı Kanunun 17.maddesi kapsamında emek ve para sarfıyla yapılmış bir imar-ihya olarak kabul edilemez. Ağır iş makineleri kullanıldığı takdirde, TMK.nun 715.maddesi kapsamında kalan benzer yerlerin her zaman bu hale getirilmesi mümkün olabilecektir. Buna olanak tanınması 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinin amacına uygun düşmez. Bu nedenle dozer gibi ağır iş makineleri kullanılmak suretiyle yapılan imar ve ihyanın kanunun öngördüğü amaç ve nitelikte bir imar ve ihya olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
    O halde, saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında davanın tümünün reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Kabul şekline göre de, tesciline karar verilen B harfiyle gösterilen yer içinde kalan ve D ile işaretlenen ev mahkemece imar ve ihya olarak kabul edilmemesine karşın B’nin imar ve ihya olarak kabulünün kendi içerisinde çelişkiye yol açtığı açıktır.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün kabule ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi