11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1586 Karar No: 2017/4216 Karar Tarihi: 11.09.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1586 Esas 2017/4216 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/1586 E. , 2017/4216 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada bozmaya uyularak verilen 17/11/2015 tarih ve 2015/739-2015/995 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin kurucu ortağı olan müvekkilinin, davalı şirketin genel kurul toplantılarında alınan dürüstlük kuralına aykırı kararlarla zarara uğratıldığını, 16/11/2012 tarihli sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının emredici hukuk kurallarına, azlık haklarına ve dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde alındığını, bu nedenle butlanla sakat olduğunu, 14/06/2013 tarihli birleşmeye ilişkin genel kurul kararının da emredici hukuk kurallarına, azlık haklarına ve dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde alındığından iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek 16/11/2012 tarihli sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının butlan ile sakat olup, yok hükmünde olduğunun tespitine, 14/06/2013 tarihli birleşmeye ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davanın hukuksal dayanaktan yoksun olması nedeniyle esastan da reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, davacının iptal davası açabilmesi için olumsuz oy kullanılmasının tek başına yeterli olmayıp muhalefetinin tutanağa geçirilmesi veya bu hususta ayrı bir dilekçe verilmesi gerektiği, oysa davacının olumsuz oy kullanmasına rağmen muhalefet şerhi veya muhalefeti ile ilgili ayrı bir dilekçe vermediği gerekçesiyle, iptalini istediği 14/06/2013 tarihli genel kurul kararına karşı açılan davanın reddine, bozma kapsamı dışındaki hususlar kesinleşmiş olduğundan bu hususta ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.