19. Hukuk Dairesi 2018/748 E. , 2019/762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl dosya davacı-birleşen dosya davacısı vekilince duruşmalı olarak, davalı-birleşen dosya davalısı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davacısı vek. Av. ... ile davalı-birleşen dosya davalısı vek. Av. ... ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili,davalı şirketin mızan kaydı ve yevmiye defterlerine göre davacı ..."e 244.750,00 TL borçlu olduğunu, bu alacağın davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine ... İcra Müdürlüğünün 2012/223 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili,davalı şirketin mızan kaydı ve yevmiye defterlerine göre davacı ..."e 245.300,00 TL borçlu olduğunu, bu alacağın davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine ... İcra Müdürlüğünün 2012/224 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu, aile fertleri arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle 18.07.2011 tarihinde ayrılma ve paylaşmaya yönelik protokol imzalandığını,davacıların şirketten ayrıldığını, 2010 yılında tutulan mizanın 2011 yılında davacı ... hissedarken borçların sıfırlandığını ve önceki mizanın kaldırıldığını, tüm mizan işlerini mali müşavirin yaptığını, davacı ...’e de mali konuda yetki verildiğini, anlaşma protokol hükümlerinin yerine getirilmesiyle davacıların davalı şirketten herhangi bir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, asıl davada;davalı şirketin 31/12/2010 tarihli genel mizan tablosunda davacıya 244.750,00 TL borç gözüktüğü, davalı tarafa ait ticari defter kayıtlarında ise 2011 yılında davacıya olan borçların tamamının ödendiğinin gözüktüğü, birleşen davada; davalı şirketin 31/12/2012 tarihli genel mizan tablosunda davacıya 245.300,00 TL borcu gözükmekle birlikte davalı tarafa ait ticari defter kayıtlarında 2011 yılında davacıya olan borçların tamamının ödendiğinin gözüktüğü, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olsun yada olmasın defter sahibi aleyhine her zaman delil olarak kullanılabileceği, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında ortaklardan alındığı öne sürülen tutarın herhangi bir belgeye dayanmadığı,ticari defterlerin şirket ortağı ve şirket arasında ilişkilerde delil olarak kullanılabilmesi için dayanak belgelerin olması gerektiği, davalı ile davacı arasındaki ilişkinin ticari niteliği bulunmadığını, ortak şirket ilişkisi şeklinde gerçekleştiğinden hem asıl hem birleşen davada ticari defterlere işlenen ortaklardan borç alındığına ilişkin kayıtların belgeye dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle davacılardan ...’in şirket yönetiminde olması ve diğer davacının da hem şirket ortağı hemde davacı ..."in annesi olması şirket kayıtlarında bu kişiler lehine alacak oluşturulması şeklindeki kayıtların davacı ...’in finanstan sorumlu olarak yöneticilik yaptığı döneme denk gelmesine ve davalı şirkete o dönemde davacılar tarafından nakit para girişi yapıldığına dair belge olmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.