7. Ceza Dairesi 2018/5069 E. , 2021/2553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre ... ...’ın sürücüsü olduğu araçta yapılan aramada 798 karton kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olay kapsamında; sanıklar ... ile ... hakkında ayrı soruşturma yürütülerek iletişimin tespiti tutanaklarına göre ayrı dava açıldığının anlaşılması karşısında; Dairemizin 08.09.2020 tarihli, 2016/14552 E., 2020/11906 K. sayısı ile bozulmasına karar verilen Birecik 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/606 E. 2013/616 K. sayılı dava dosyası ile incelemeye konu dava dosyasının aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle, delillerin birlikte değerlendirilmesi bakımından birleştirilip, sanıklar ... ve ...’nün fiilen kullandıklarını beyan ettikleri ... numaralı mobil telefon hatları ile ... ... isimli şahsa ait ... numaralı mobil telefon hattına ait suç tarihinden 3 gün öncesi ve 3 gün sonrasındaki “sinyal bilgileri ile HTS kayıtlarının” getirtilerek, sanıklar ... ve ...’nün, suça konu sigaraların ele geçirildiği ... ... ile görüşme yapıp yapmadıklarının tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 Sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 27.09.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.01.2014 olduğu,
Sanıklar ... ve ... hakkında yapılan UYAP sorgulamasında, Dairemizin 2018/14005 Esas sırasında kayıtlı olan Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/1656 Esas, 2014/967 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 22.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.07.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- TCK"nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıklar ... ile ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.