18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12054 Karar No: 2015/12099 Karar Tarihi: 07.09.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/12054 Esas 2015/12099 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmesi üzerine açılmıştı. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak, davalı vekili hüküme itiraz ederek temyiz etti. Yargıtay ise, temyiz isteminin süresi içinde olduğunu belirttikten sonra, kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi sebebiyle sair temyiz itirazları yerinde bulunmayarak, mahkemenin kararını onadı. Ancak, kararda belirtilen bazı kanun maddelerine uyulmadığından dolayı, karar bozuldu. \"2942 sayılı Kamulaştırma Yasası\"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre, kamulaştırılan taşınmazın arsa olarak kabul edilmesi durumunda, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekiyor. Ayrıca, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.
18. Hukuk Dairesi 2015/12054 E. , 2015/12099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince, kamulaştırılan taşınmazın arsa olarak kabulü halinde, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekir. Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın olması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzüölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla imar uygulaması görmüş ve %35 oranında düzenleme ortaklık payı kesilmiş imar parseli, emsal alınarak incelenen ... taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla kadastro parseli niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. ... gibi büyük şehirlerde özellikleri itibarıyla dava konusu taşınmazlara daha yakın konumda ve değerlendirme tarihine yakın ve dolayısıyla daha uygun emsal taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazlar ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer nitelikleri taşımayan 6400 ada 176 parselin satışının somut emsal alınarak, dava konusu taşınmazların belirlenen m² değerine % 35 düzenleme ortaklık payı eklenmesi doğru değildir. Mahkemece, tarafların vereceği ya da re"sen getirtilecek kayıtlar üzerinden yukarıda açıklanan ilkelere uygun taşınmaz satışları araştırılarak emsal olabilme niteliklerine uygun bulunanlar tespit edilip bu emsallerin 11.maddenin (d) bendinde öngörülen vergiye esas olmak üzere ilgili belediyelerce belirlenen bulundukları cadde veya sokak için değerlendirme tarihindeki asgari m² değerleri getirtildikten ve bunların imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren, bu emsallere göre ayrıntılı olarak karşılaştırma yapan ek bilirkişi kurulu raporu alınarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece tüm bu hususlara riayet edilmeksizin düzenlenen rapor doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Ayrıca; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, Esas 2013/95 ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra elatılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden, temyiz edenin sıfatı da dikkate alındığında, nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden, bu hususun da bozma sebebi yapılması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.