20. Hukuk Dairesi 2016/2770 E. , 2017/8146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı 3662175,51 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili kadastro mahkemesine sunduğu 18/11/2011 havale tarihli dilekçesi ile, tapunun 1 pafta 14 ada 7 parselde kayıtlı 9120 m2 yüzölçümlü ve tarla vasıflı taşınmazın 3402 sayılı Kanun gereğince yapılan kadastro çalışmalarında herhangi bir taşınmaza uygulanmamasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek tapuda kayıtlı taşınmazın .. Köyü Camine ait vakıf adına tarla vasfı ile tespit ve tapuya tescilini talep etmiş, 03.04.2012 tarihli dilekçesi ile dava konusu ettikleri taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tespitli 103 ada 1 parsel içinde bırakıldığını belirterek taşınmazın dava edilen kısmının vakıf adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmî ilân süresi içinde açılmadığından görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/02/2013 gün 2012/11405-2013/986 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Onama kararı sonrasında dava asliye hukuk mahkemesine aktarılmış, mahkemece; ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti noksanlığından reddine, Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulüne; dava konusu taşınmazın, dosya içerisinde bulunan harita yüksek mühendisi ... ile harita mühendisi ... tarafından düzenlenen 29/04/2015 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 8.922,40 m2"lik kısmının tapusunun ifrazen iptali ile tarla vasfıyla davacı ... Camii"ne Ait Vakıf adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın orman vasfıyla davalı Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece çekişmeli parselin (A) harfi ile gösterilen 8.922,40 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile davacı ... Camii"ne ait vakıf adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece davacı tarafça ... köyü, ... mevkii 14 ada 7 parsel sayılı 9120 m2 yüzölçümlü tapu kaydına dayanılarak açılan eldeki davada dayanak tapu kaydı ile tapu kaydının yön olarak okuduğu diğer tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren oluşum belgeleri, haritası ve tüm tedavülleri getirilerek revizyon durumları sorulmamış, tapular revizyon görmüş ise revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları getirtilmemiş, revizyon görmemiş ise neden revizyon görmediği araştırılmamış, komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları ile birlikte eksiksiz olarak getirtilmemiş, davacı yanın dayanağı tapu kayıtları zemine usulünce uygulanarak kapsamı tam olarak belirlenmemiş, tapu kaydının sınırları ve komşu parsellerin kayıt sınırları parsel malikleri ile bağ kurularak tespit edilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Öyleyse; mahkemece, davacı yanın dayanağı tapu kaydı ile tapu kaydının yön olarak okuduğu diğer tapular ilk tesisinden itibaren oluşum belgeleri, haritası ve tüm tedavülleri ile birlikte getirilerek revizyon durumları sorulmalı, tapular revizyon görmüş ise revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları ve komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, revizyon görmemiş ise neden revizyon görmediği araştırılmalı, komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, yerel bilirkişiler ile taraf tanıkları ve önceki bilirkişiler dışında bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, davacı yanın dayanağı tapu kaydı ile tapu kaydının yön olarak okuduğu diğer tapular ile komşu parsellerin dayanaklarını teşkil eden kayıtlar uygulanmalı; hudutların birbirlerini ne okuduğu, denetlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesine göre, “kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar” olunacağından, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı ve var ise kroki ve haritası kapsamında kalıp kalmadığı, plan ve krokinin fennî sıhhate haiz olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile örtüşüp örtüşmediği uygulama sonunda raporda tartışılmalı; dayanak tapu kaydı sabit sınırlar içeriyor ise öncelikle uygulanan tapunun sınırları zeminde mahalli bilirkişi yardımıyla tek tek bulunarak tapunun nereleri kapsadığı belirlenmeli, tapunun kapsadığı sınırlar belirlendikten sonra, bu sınırlar dahilinde davacı tarafından kullanılan kısımlar duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, dayanak tapu kayıtları değişebilir sınırları içeriyorsa, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; miktar fazlasının zilyetlikle kazanılıp kazanılmayacağı üzerinde durulmalı, keşif ve uygulama bilirkişilerinin düzenleyecekleri müşterek krokiye ayrı ayrı renklerle yansıtılmalı; dayanılan tapu kaydının hukukî değerini koruyup korumadığı da tartışılarak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.