Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2008/1-827
Karar No: 2009/31
Karar Tarihi: 28.01.2009

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/1-827 Esas 2009/31 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu 2008/1-827 E., 2009/31 K.

Hukuk Genel Kurulu 2008/1-827 E., 2009/31 K.

  • İVAZLI SÖZLEŞME
  • MUVAZAA
  • ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKTİ
  • TAPU İPTAL VE TESCİL
  • TENKİS
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 511 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 514 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki "Tapu İptal ve Tescil, olmazsa tenkis" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 5.7.2007 gün ve 2006/475-2007/404 sayılı kararın incelenmesi, taraflar vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.H.D.nin 19.2.2008 gün ve 11166-1899 sayılı ilamı ile,

    “...Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların miras bırakanı N....."nin maliki olduğu 14 parsel sayılı taşınmazını 26.10.2004 tarihli akitle ölünceye kadar bakma karşılığı davalı kızı S....."ya temlik ettiği anlaşılmaktadır.

    Davacı, miras bırakanın yapmış olduğu bu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.

    Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.511).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir.Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlu suda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.514).Hemen belirtmek gerekirki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması, yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.

    Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa,irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir.Böyle bir iddia karsısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8).Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez;akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır.Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.

    Miras bırakanın,ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri,elinde bulunan mal varlığının miktarı,temlik edilen malın,tüm mamelekine oranı,bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.

    Somut olaya gelince, davacı E...."ın miras bırakanın oğlu, davalı S....."nın ise kızı olduğu, başkaca mirasçı bulunmadığı görülmektedir.

    Diğer taraftan, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu özellikle tanık bildirimlerinden davalı S....."nın miras bırakan N....."ye baktığı onun ihtiyaçlarını giderdiği ve bakım borcunu yerine getirdiği, murisin sağlığında da bakım borcunun yerine getirilmediğine dair bir iddianın ileri sürülmediği dosya kapsamı ile sabittir.

    O halde, anılan bu olgular yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde miras bırakanın temlikteki amacıma mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olmayıp bakım karşılığı ve ivazlı olduğu kabul edilmelidir.

    Öyleyse, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın kabul edilmiş olması doğru olmadığı gibi, dava davacının miras payı oranında kabul edildiği halde, harç ve karar altına alınan avukatlık ücretinin taşınmazın tüm değeri üzerinden hüküm altına alınması da doğru değildir.…

    …” gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesl gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.01.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi