22. Hukuk Dairesi 2018/7158 E. , 2018/16823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı Banka vekili, davalıların davacı Bankaya devredilen ... AŞ"de çalıştıkları sırada Bankayı 20.000 USD zarara uğrattıklarını, Bankaya verdikleri zararın ve dava tarihine kadar işlemiş faizin tahsili için açtıkları davanın kabul olduğu ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, ancak açtıkları davada, dava tarihinden sonra işleyecek faizin sehven talep edilmediğini belirterek, ilgili dava tarihi ile karar tarihi arasındaki faiz alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, olay tarihinin 26.11.2001 olduğu, eldeki davanın 16.01.2014 tarihinde açıldığı zararı belirleyen müfettiş raporu tarihinin 16.12.2002 ve alacak davasının 18.02.2013 tarihinde açıldığı, on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın zamanaşımı yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, Mülga 4389 sayılı Kanuna eklenen ve 26.12.2003 tarihinde yürürlüğe giren ek 3. madde ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 141. maddesi gereğince fon alacaklarında zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu, Mülga 4389 sayılı Kanun"un ek 3. maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle dava konusu alacak yönünden zamanaşımının gerçekleşmediği, ... Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının ek 3. maddenin yürürlüğe girdiği 26.12.2003 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi gerçekleşmiş olan alacaklar yönünden 20 yıllık zamanaşımı süresinin geriye etkili olarak yürüyemeyeceğini öngördüğü belirtilerek zamanaşımı itirazının reddine ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosya içeriğine göre davacı, davalı çalışanların Bankayı zarara uğrattıkları gerekçesi ile 20.000 USD asıl alacak ve 2019,00 USD işlemiş faizinin tahsili için ... 2. İş Mahkemesi"nin 2013/194 esas-2013/5 karar sayılı dosyası ile dava açmış ve yargılama sonucunda verilen kabul kararı, temyiz üzerine Dairemizin 10.02.2015 tarih, 2013/30722 esas-2015/4291 sayılı kararı ile onanmıştır.
Anılan dosyada, dava açılmasından sonra asıl alacağa işletilecek faizin talep edilmesinin unutulduğunu belirtilerek dava ve karar tarihi arasındaki işlemiş faizin hesaplanarak tahsili talep edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 22.019,00 USD ye 18.02.2003-09.07.2013 tarihleri arasında işletilecek faiz hesaplanmış ve Mahkemece hüküm altına alınmıştır. İşlemiş faiz alacağının 20.000,00 USD ana para üzerinden hesaplanması gerekirken 2019,00 USD işlemiş faiz de ana paraya eklenerek faize faiz yürütülmesi sureti ile yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir. Bu durum, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 104/son (6098 sayılı TBK"nın 121/son) maddesinde belirtilen “faize faiz işletilmesi yasağı” şeklinde ifade edilebilecek emredici nitelikteki düzenlemeye aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Yine Yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacak olmasına göre bu faiz oranı tespit edilmeli, tarafların bilirkişi raporuna itirazları da bu doğrultuda değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.