12. Ceza Dairesi 2017/11567 E. , 2018/605 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3. maddesi delaleti ile 179/2, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2017 tarihli ve 2016/969 esas, 2017/81 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 22/03/2007 tarihli ve 2006/10559 esas, 2007/4396 sayılı ilâmında da belirtildiği gibi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sadece özgürlüğü bağlayıcı cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesinin mümkün olduğu, adlî para cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine imkân sağlayan bir düzenlemeye yer verilmemesi karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2017 tarihli ve 2016/969 esas, 2017/81 sayılı kararının bozulması lüzumu, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 15/11/2017 gün ve ...Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığının 24/11/2017 gün ve 2017/65849 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının öngörüldüğü, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan adli para cezasının infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, bu durumda, TCK"nın 58., 5275 sayılı Kanun"un 106. ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için, TCK"nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2017 tarihli ve 2016/969 esas, 2017/81 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hükmün sanık hakkında TCK"nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin 9. paragrafın hükümden çıkarılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.