Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/22095 Esas 2015/12084 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22095
Karar No: 2015/12084
Karar Tarihi: 07.09.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/22095 Esas 2015/12084 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/22095 E.  ,  2015/12084 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Dosyaya getirtilen belgeler ile özellikle satış akit tablosunun incelenmesinden, kamulaştırılan 5252 parsel yönünden hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ... hızar atölyesi nitelikli taşınmazın 30.06.2009 tarihli iki paydaşı tarafından iki paydaşa satışı somut emsal alınarak incelenmiş olup hızar atölyesi niteliğindeki bu emsal satışının serbest satış olmadığı, ticari amaçlı bir satış olduğu anlaşıldığı böylece taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırdığından bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptığından söz edilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan gerçekci bir sonuca ulaştıran taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.