11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1534 Karar No: 2017/4204 Karar Tarihi: 11.09.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1534 Esas 2017/4204 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/1534 E. , 2017/4204 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 12/10/2015 tarih ve 2014/663-2015/642 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalılardan ..."ye kullandırılan kredinin ödenmediğini, diğer davalının da kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ileri sürerek toplam 68.193,47 TL"nin 05.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek %153 faizi ve ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, asıl borçlu olarak görünen diğer davalının hiç bir zaman bankadan kredi kullanmadığını, asıl borç ilişkisi kurulmadığından kefalet ilişkisinin de bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, kredi sözleşmesi ve tediye belgesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, grafolog bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu genel kredi sözleşmesi ve kasa tediye fişindeki imzaların davalı ...’nin eli ürünü olmadığı, asıl borçlu ... ile davacı banka arasında kredi sözleşmesi kurulmadığı, kefalet sözleşmesinin mevcut ve geçerli bir borç için yapılabileceği, asıl borcun geçersiz olmasının kefalet akdini de geçersiz kıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.