14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/4943 Karar No: 2016/2687 Karar Tarihi: 18.03.2016
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/4943 Esas 2016/2687 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın cezai sorumluluğu, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde bir çocuğun basit cinsel istismarından dolayı verilen mahkumiyet kararı ile onanmıştır. Ancak mağdurenin sanığın koruma ve gözetim yükümlülüğünü ihlal ederek suçun işlenmesine neden olduğu belirtilmiştir. Dosyada yerinde görülmeyen diğer itirazlar reddedilirken, suça ilişkin temel cezanın belirlenmesinde kanun hükümlerinin karşılaştırılıp uygulanması gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102, 103, 104 ve 105. maddeleri artık yürürlükte olmadığından, suçun işlendiği dönemde yürürlükte olan kanuna göre belirlenen ceza uygulanmıştır. 5237 sayılı TCK'nın 103/1. maddesi gereği belirlenen temel cezanın hükmedilmesine rağmen, 103/3. maddesine göre arttırılmamasının kanuna uygun olmadığı, suçun işlendiği dönemde yürürlükte olan kanuna göre ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102, 103, 104, 105. maddeleri ve 532
14. Ceza Dairesi 2014/4943 E. , 2016/2687 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkûmiyet DÜŞÜNCE : Onama
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suç tarihinden önce dokuz yaşı içerisinde bulunan mağdurenin annesiyle birlikte yaşamaya başlayan sanığın koruma ve gözetim yükümlüğünü ihlal ederek atılı suçu işlemesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezanın koşulları oluştuğu halde aynı Kanunun 103/3. maddesi ile arttırılmaması, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.