9. Hukuk Dairesi 2021/4038 E. , 2021/8179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan İçişleri Bakanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının gıda mühendisi olarak kapatılan ... İl Özel İdaresinde kayden değişik işverenlere bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesine İl Özel İdaresinin kapatılması sebebi ile son verildiğini, aslında davacının idarenin kendi elemanları ile birlikte aynı ortamda aynı işi yaptığını belirterek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, ücret farkı ve fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı ve davalı İçişleri Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalı İçişleri Bakanlığı’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı taraf sıfatının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 27.02.2019 tarih, 2017/20343 esas - 2019/4514 karar sayılı ilamında İlk Derece Mahkemesince verilen kararın “ davalı gösterilen ... İl Özel İdaresinden davacının talep ettiği ücret alacakları bakımından kimin sorumlu olduğunun belirlenmesi gerektiği, öncelikle devir, tasfiye ve paylaştırma komisyon kararı getirtilerek, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresinin devir öncesi borçlarının devredildiği kurum belirlenmiş ise davalı taraf sıfatını borcu devralan bu kurum veya kuruluşun taşıdığı, borçların devri konusunda alınmış bir karar yok ise anılan il özel idaresinin aktiflerini ve alacaklarını devralanın borçlardan da sorumlu tutulması; tüm bu araştırmalarla borçtan sorumlu tutulacak davada taraf ehliyetine sahip bir kurum veya kuruluş tespit edilemediği hallerde borcun mahalli idare birimi olan il özel idaresindeki çalışmalardan doğan bir borç olması dikkate alındığında, davanın İçişleri Bakanlığına yöneltilerek sonuçlandırılması gerekeceği” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş olup Mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkemece hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamı sonrasında ilamda açıklandığı üzere devir ve tasfiye komisyonu kararı istenilmemiş, davada pasif husumetin yöneltileceği taraf usulünce araştırılmamıştır. Ayrıca her ne kadar İçişleri Bakanlığı karar başlığında davalı olarak gösterilmiş ve aleyhine davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacıya, İçişleri Bakanlığı’nı davaya dahil edilmesi için usulüne uygun süre tanınmadığı gibi İçişleri Bakanlığına dava dilekçesi ve eklerinin tebliği sağlanarak cevap süresi de tanınmamıştır. Kaldı ki; kendisine usulüne uygun olarak dava yöneltilmediği tespit edilen İçişleri Bakanlığı’nın 29.04.2019 tarihli dilekçesinin ekinde sunduğu 15.07.2014 tarihli ... İli Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyon Karında “... İl Özel İdaresinde hizmet alımı sureti ile yüklenici firmalarda çalışan personelin açmış olduğu davaların Maliye Hazinesine İzafeten ... Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğüne devri ile takibinin yapılmasına, işbu davalardan doğacak tazminat taleplerinin/borçların tüm ferileri ile birlikte Maliye Hazinesine izafeten ... Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğüne devrine” şeklinde karar alındığı da anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece yapılması gereken komisyon kararı gereğince, bozma öncesi davalı olarak gösterilen Maliye Hazinesi adına hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı olarak davada taraf sıfatı bulunmayan İçişleri Bakanlığı aleyhine davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacı tarafa iadesine, 15.04.2021 tarihinde oybirliği ile kabul edildi.