Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17717
Karar No: 2017/8429
Karar Tarihi: 13.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17717 Esas 2017/8429 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/17717 E.  ,  2017/8429 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, tarafların birlikte malik oldukları, 5763 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Hükmün hangi hallerde tavzihinin istenebileceği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. inci maddesinde düzenlemiştir. Buna göre; hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; Mahkemece, davalının 15.07.2015 tarihli dilekçesi üzerine dosyanın tekrar incelenmiş olduğu ve Mahkemenin 11.08.2015 tarih 2014/266 Esas 2015/152 Karar sayılı gerekçeli kararının hüküm kısmının “Dava konusu parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki muhdesatlar olan baraka/depo ve eklentileri, su kuyusu ve müştemilatı, elektrik trafosu ve elektrik aksamları, taşınmaz üzerindeki ürünün davalılardan ...’ya AİDİYETİNE, ve bunların satış bedelinin ayrı ve sadece davalılardan ...’ya VERİLMESİNE” şeklinde belirtilmek suretiyle “Tavzihine” karar verilerek hükmün değiştirildiği görülmüştür. Ancak tavzih yolu bir kanun yolu değildir. Bu yüzden tavzihle önceden kurulan hüküm değiştirilemez, sadece kurulan hükmün anlamı açıklanır.
    Mahkemece karar verildikten sonra tavzih isteminin kabulü suretiyle “tavzih kararı” adı altında yeni bir hüküm kurulması mümkün olmadığından koşulları oluşmayan 11.08.2015 tarihli tavzih kararının kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
    Davalı ... vekilinin 21/05/2015 tarihli celse sırasında taşınmaz üzerinde muhdesat iddiasında bulunmuş olup, celse sırasında hazır bulunan davacı vekili davalı vekilinin bahsettiği muhdesatlara ilişkin hak taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş; ancak, mahkemece bu husus dikkate alınmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle muhdesat iddiası üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi