BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/410 Esas 2019/347 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2017/410
Karar No: 2019/347
Karar Tarihi: 24.05.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/410 Esas 2019/347 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/410 Esas
KARAR NO : 2019/347 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 03/05/2017
KARAR TARİHİ: 24/05/2019
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davalı aleyhine İstanbul ...İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı dosya ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçluya usulüne uygun bir şekilde ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından 04.04.2017 tarihinde yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, icra takibi müvekkilinin ... ile davalı ... arasında bulunan ticari ilişki sonucu halihazırda dosyada da örneği bulunan biri 29.08.2016 düzenleme tarihli A Seri ... No.lu işlemiş faizler hariç 11.570,49 TL’lik; diğeri ise 30.05.2016 düzenleme tarihli A Seri ... No.lu işlemiş faizler hariç 12.586,18 TL’lik iki faturaya dayandığını, takibin dayanağı olan fatura bedelleri ödenmediğini ve bu sebepten dolayı fatura tutarlarına faiz işlediğini, davalı vekili itirazlarında müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını belirttiğini, 2.500 TL’yi aşan fatura bedellerine rağmen ödeme yapıldığı iddiası herhangi bir senede dayandırılmamış olması borçlunun kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek takibin devamına, davalının kötüniyetli olarak borca itiraz etmesinden dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı taraf ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki sebebiyle müvekkilimize 29.08.2016 düzenleme tarihli A seri... no.lu 11.570,49- TL ve 30.05.2016 düzenleme tarihli A seri ... no.lu 12.586,18-TL bedelli 2 adet fatura kesildiğini, müvekkilimizin bu ödemeleri kendisine yapmadığını iddia etiğini, bunun üzerine davacı şirket, davalı müvekkiline işbu bu faturalara dayalı olarak İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün... E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı müvekkilimiz tarafından takibe haklı olarak itiraz edildiğini, davanın haksız ve iyi niyetten yoksun olduğunu, müvekkilinin, yapmış olduğu ödemeleri gösterir 2 adet makbuz ve çek bilgilerinin mahkemeye delil olarak olarak sunulduğunu beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davacı tarafın %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün... takip sayılı dosyasının dosya arasına alındığı, itirazın iptaline ilişkin taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, davacı tarafın hak ve alacaklarının belirlenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
17/01/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı ve davalı tarafların ilgili dönemlere ait defter ve belgelerini incelemesi için kendisine ibraz etmediğinden herhangi bir inceleme yapamadığını bildirmiştir.
10/04/2018 tarihli celsede bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapması bakımından ek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
04/09/2018 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; Davacı tarafından Yevmiye defterinin TTK, Mad.64 (3) hükmüne göre açılış yine bu hükme göre bulunması gereken kapanış (görüldü) t. tasdikleri usulüne uygun bir şekilde zamanında tasdikinin mevcut olduğu, noter tasdikleri usulüne uygun bir şekilde zamanında tasdik ettirildiği, davacı tarafın incelenen yevmiye defterlerinin davaya konu fatura muhasebe kayıtları incelendiğinde, davalı ile ilgili hesap hareketlerinin 120.067 nolu Alıcılar hesap kodunda ... adı altında takip edilmekte olduğu, 30/05/2016 tarihli 61 nolu yevmiye kaydında davya konu 30/05/2016 tarihli A ... numaralı 12.586,18-TL fatura kaydınını olduğu, 31/08/2018 tarihli 100 nolu yevmiye kaydında davacının 29/08/2016 tarihli A ... yevmiye numaralı 11.570,46-TL fatura kaydınını olduğu, ... nolu Alıcılar hesap kodunda ... adı altında takip edilen defter kayıtlarına göre davalının 25.000,00-TL borç bakiyesi verdiği, muhasebe kayıtlarının tek düzen hesap planına uygun olarak işlendiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
03/10/2018 tarihli celsede 04/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda takip talebinde belirtilen faiz bakımından herhangi bir değerlendirme yapılmadığından ve takip talebindeki faiz oranlarının değerlendirilmesi ve gerektiğinde hesaplama yapılması ile davalı taraf itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş,
15/03/2019 Tarihli Bilirkişi 2. Ek Raporunda; Davacı tarafından talep edilen 12.586,18-TL faturanın, 1.145,42-TL işlenmiş faiz olduğu, yine 11.570,49-TL faturanın 721,25-TL işlenmiş faiz olduğu ve toplamda 26.023,34-TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK'nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK'nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK'daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK'nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalının İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak yönünden tamamen, faiz alacağı yönünden kısmen iptali ile; takibin 24.156,67-TL asıl alacak ve 1.866,67-TL faiz alacağı olmak üzere toplam 26.023,34-TL üzerinden takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 4.831,33-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.777,65-TL nispi karar harcından peşin alınan 444,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.333,10-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.122,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.495,55-TL (31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 444,55-TL Peşin Harç, 165,00-TL Posta/Tebliğ Gideri, 850,00-TL Bilirkişi ücreti) yargılama gideri üzerinden kabul oranına göre hesaplanan 1.495,10-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 7,62-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 77,60-TL (4,60-TL VH, 73,00-TL Posta/Tebliğ Gideri) yargılama gideri üzerinden red oranına göre hesaplanan 0,02-TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Sarf edilmeyen gider/delil avansının kararın kesinleşmesi ile ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip ...
e-imzalı
Hakim ...
e-imzalı
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.
