18. Ceza Dairesi 2016/5363 E. , 2018/5016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın temyizinin kendisi hakkında kurulan mahkumiyet hükümleriyle sınırlı olduğu belirlenerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Sanığın, katılan ...’ya gönderdiği cep telefonu mesajlarının içerikleri dikkate alındığında, tehdit eyleminin, TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmemiş ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK"nın 53/1-(b) maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda ve TCK’nın 53/1-(c) maddesinin de Kanunda öngörülen biçimde infaz evresinde resen uygulanabileceği,
Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Hakaret suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Sanığın, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret eyleminin, TCK"nın 125/3-c maddesine uyduğunun gözetilmemesi,
b) Hakaret suçuna ilişkin özel tahrik hükmü olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesi yerine aynı Kanunun 29. maddesinin uygulanması,
c)TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
d)TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.