Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/4882 Esas 2017/4923 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4882
Karar No: 2017/4923
Karar Tarihi: 22.06.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/4882 Esas 2017/4923 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın annesi, kardeşleri ve tanıkların ifadelerine göre, bir taşınmazın devri konusunda işlemler yapılmış ancak gerçekleşmemiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtları incelendiğinde taşınmazın farklı kişilere satıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca, sanığın babası adına sahte vekaletname düzenleyip zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 211. ve 53. maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi ele alınmıştır.
11. Ceza Dairesi         2015/4882 E.  ,  2017/4923 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanığın annesi..., kardeşleri ... ve ...’nun savcılıkta; ...’nin taşınmazın devri konusunda iradesinin olduğunu ancak hastalanınca bunun gerçekleşmediğini beyan etmeleri, ..in savcılıkta, ...’nin yanında sekreter olarak çalıştığını, suça konu taşınmazın devri konusunda gerekli işlemlerin yapılması için kendisine talimat verdiğini ancak rahatsızlanınca bunun mümkün olmadığını beyan etmesi, ...’in 08.12.2006 tarihli kollukta, taşınmazın satışı konusunda 70 bin TL’ye anlaştıklarını, ancak ...’nin rahatsızlanması üzerine satışı yapamadıklarını, daha sonra ... ile görüşünce satışın yapılacağını söylediğini, 24.01.2007 tarihli savcılık ifadesinde ise, ...’ye daha önce devrettikleri taşınmazı geri almak istediklerini, ...’nin tamam dediğini, ancak rahatsızlandığını, herhangi bir para ilişkisinin olmadığını beyan etmesi, dosya içerisindeki tapu kayıtlarının incelenmesinde, taşınmazın 02.02.2006 tarihinde ....tarafından ...’ye satışının yapıldığının, ...’nin mirasçıları tarafından ise 12.04.2007 tarihinde Şeyhmus İldemir’e satış yapıldığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, ...’in her iki beyanı arasında çelişki giderilip, ...’nin mirasçıları olan sanık ile diğer tanıklar dinlenilerek, taşınmazın devrinin neden ...’e yapılmadığı da sorularak TCK"nın 211. maddesinin uygulanma koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği de tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
    2- Kabule göre;
    a) Sanığın, babası adına sahte olarak düzenlenen vekaletname çıkarttırıp, bu vekaletnameye istinaden Avukat ... vekalet çıkarttığının anlaşılması karşısında ek savunması alındıktan sonra hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
    b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 22.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.