
Esas No: 2017/7596
Karar No: 2019/9946
Karar Tarihi: 15.10.2019
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/7596 Esas 2019/9946 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında ...nın 158/1-f-son, 62, 53, 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet;
Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından beraat
Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanık ...’ın mahkumiyetine, sanıklar ..., ..., ..., ...’ün beraatine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1)Sanıklar hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafii ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
Sanık ...’ın, katılan ... Tekstilden aldığı pamuk karşılığında verdiği 3 çekten bir tanesinin karşılığının olmadığı, 05.08.2006 ve 05.09.2006 tarihli 12.000’er TL bedelli iki adet suça konu çeklerin müşteki ...’a ait çalıntı çekler olduğu iddia edilen olayda;
2)Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık ...’nun çekleri sanık ...’a verdiğine dair alınan bilirkişi raporu da gözetilerek delil elde edilemediği ve sanık ...’ün şoför olarak görev yaptığı, sanık ...’ın eylemlerine iştirak ettiklerine dair delil elde edilemediği anlaşıldığından tebliğnamdeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının beraat eden sanıklarında suça iştirak ettiklerine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ilgili hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “600 gün”, ”18.000 TL”, ”48.000 TL” ve “40.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “1.600 gün”, ”1333 gün” ve “ 52/2. maddesi uyarınca günü 30 TL’den 39.990 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ...’in hükümden sonra 06/06/2019, sanık ...’in hükümden sonra 05.02.2018 tarihlerinde öldüklerinin UYAP sistemi aracılığıyla Mernis"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.