3. Hukuk Dairesi 2013/17811 E. , 2014/2511 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TERME 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2008/195-2013/312
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı Tübin İnşaat tarafından sahil karayolunda yapılan inşaat çalışmaları sırasında kepçe operatörü olan davalı İ.. K.."ın yıkımını yaptığı molozların müvekkili olan davacı Mustafa"nın beline düşmesi nedeniyle belinin kırıldığını ve ömür boyu yatalak kaldığını, konuyla ilgili olarak Terme Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/248 esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiğini, ceza dosyasında alınan raporda Tübin inşaatın gerekli iş güvenliği tedbirlerini almadığından asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacıların bu olay nedeniyle mağdur olduklarını, maddi manevi olarak çok yıprandıklarını ileri sürerek, M.. Y.. için 15.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, Hami için 10.000,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi, Selami için 10.000,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi tazminat, Züriyet için 10.000,00 TL manevi tazminatın hakkın doğumundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı M.. Y.."ın maddi tazminat talebinin kabulü ile 84.411,08 TL maddi tazminatın 15.000,00 TL"lik kısmının kaza tarihi olan 11/03/2007 tarihinden itibaren, 69.411,08 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 24/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacılar S.. Y.., H.. Y.. ve Z.. Y.."ın maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı M.. Y.."ın manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı M.. Y.."a verilmesine, davacı S.. Y.."ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile
8.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı S.. Y.."a verilmesine, davacı H.. Y.."ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı H.. Y.."a verilmesine, davacı Z.. Y.."ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 9.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Z.. Y.."a verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Davacı herhangi bir iş yapmasa dahi, meydana gelen beden gücü kaybı nedeniyle günlük işlerini gerçekleştirmesi sırasında daha fazla güç harcayacağı açıktır.
Somut olayda, davacı M.. Y.. davalı şirket çalışanı diğer davalı kepçe oparatörü İ.. K.. tarafından 11.03.2007 tarihinde yapılan yıkım işleri sırasında üzerine molozların düşmesi sonucunda beli kırılmış ve felç kalmıştır.
Yargılama sırasında mahkemece; tarafların kusur oranlarının tespiti amacı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda rapor alınmış olup, bu rapora göre meydana gelen olayda davacı M.. Y.."ın % 30, şirket çalışanı İ.. K.."ın % 10 ve davalı şirketin ise % 60 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacı M.. Y.. hakkında düzenlenen 28.04.2010 tarihli Adli Tıp Raporu ile, davacının olay nedeniyle % 60 fonksiyon kaybının olduğu, 10.09.2012 tarihli Adli Tıp Raporu ile % 100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği tespit edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan avukat bilirkişisi tarafından hazırlanan 11.12.2012 tarihli Bilirkişi Raporunda, davacı M.. Y.."ın 01.03.1947 doğumlu olup kaza tarihinde 60 yaşında olduğu, bakiye ömrünün 14 yıl 10 ay 25 gün (ömür sonu: 06.02.2022) olarak belirlendiği, zarar-bakım masraflarının asgari ücret üzerinden hesaplandığı, davacının uğradığı maluliyet bedelinin net olarak 84.411,08 TL olduğu kanaatine varılmıştır. Davalılar vekili tarafından belirlenen maluliyet bedelinin fazla olarak hesaplandığı gerekçesiyle rapora itiraz edilmiştir.
Bu durumda, hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçeleri de gözetilmek suretiyle itiraz olunduğundan HUMK.nun 283.md. (6100 sayılı HMK.nun 281.md.) itirazların mutlaka karşılanması gerektiği gözetilerek mahkemece, itirazları da değerlendirecek şekilde ayrıntılı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, konusunda uzman üçlü Aktüerya Hesabı Bilirkişi Kurulundan davacının uğradığı maluliyet bedelinin belirlenmesi için rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.