11. Hukuk Dairesi 2016/1797 E. , 2017/4193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2015 tarih ve 2012/215-2015/506 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden, istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan para karşılığı yüksek faiz verileceği vaadiyle 1.300 DM"yi tahsil ettiğini, yatırılan bu paranın istendiği halde geri ödenmediğini, yürütülen faaliyetin Bankalar Kanunu, Ticaret Kanunu, Sermaye Piyasası Kanununa aykırı olduğunu, halka arz sonucu elde edilen gelirlerin Yimpaş Holding A.Ş."nin hesaplarına aktarıldığını, müvekkilinin yatırdığı para karşılığı düzenlenen belgenin ortaklık belgesi mahiyeti taşımadığını, hisse senedi talep formundaki imzayı kimin attığının belli olmadığını, davalı Dursun Uyar"ın da yönetim kurulu başkanı sıfatıyla müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitini, mevzuata aykırı kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğünü, 1.300 DM (664,68 Euro) karşılığı 1.290,34 TL"nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının, müvekkili şirketin ortaklar pay defterinde kayıtlı olduğunu, 0,05 TL değerinde 15 hissesi bulunduğunu, ortaklığının devam ettiğini, anonim şirket ortaklarının şirkete verdiği sermayeyi geri isteyemeyeceğini, şirketlerin kendi hisselerini temellük edemeyeceğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davalı Dursun Uyar"a husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirketten 01.06.2000 tarihinde 1.300 DM bedelle hisse senedi satın aldığı, muhasebe kayıtlarında davacının şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut kurulmadığı, davalı yanca para toplama amacı güdüldüğü, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitine, 1.275,78 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı Dursun Uyar"ın karar başlığında gösterilmemesinin maddi hataya dayalı olup mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya ödenen paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiş olup, eylemin haksız fiil niteliğinde olduğu gözetilerek ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken hükmedilen tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi doğru olmayıp kararın bu yönden bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan “dava tarihi olan 23.08.2010” ibaresinin çıkarılarak yerine “ödeme tarihi olan 01.06.2000” ibaresinin yazılmak sureti ile kararın davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 59,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.