13. Ceza Dairesi 2018/4452 E. , 2018/14636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Katılanın evine bitişik eklentisi niteliğindeki ahırdan küçük baş hayvanlarının çalınması şeklindeki eylemin 5237 sayılı TCK hükümlerine göre hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, mahkemece sanık hakkındaki tüm suçlar için ayrı ayrı hüküm kurulmak suretiyle lehe aleyhe kanun değerlendirmesi yapılması gerekirken, sadece hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından karşılaştırma yapılarak hüküm kurulmuş ise de, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zamanaşımına uğraması sebebiyle bu husus sonuca etkili görülmediğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 02.03.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Her ne kadar sanık hakkında koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi uygulanmamış olsa da, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247-1842 E.-K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere, TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi"” nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hali olması nedeniyle aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alınacağı öngörüldüğünden zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Eylemin saat 01:00-04:00 arasında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, suçun gece işlendiğinin kabulü ile sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 08.04.2008 gün ve 2008/1-157 Esas, 2008/74 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde; 5237 sayılı TCK"nın lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda aynı Kanunun 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından “TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.