10. Ceza Dairesi 2016/3511 E. , 2017/3522 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 01/11/2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki 1 yıl hapis cezasının TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve TCK’nın 57/7. maddesi gereğince uyuşturucu madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına dair Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2013 tarihli ve 2008/468 esas, 2009/1741 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 17/11/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 28.07.2007 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2009 tarihli ve 2008/468 esas, 2009/1741 sayılı kararı ile, sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
2- Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığının bildirilmesi üzerine, mahkemece dosya yeniden ele alınıp yapılan yargılama sonucunda, Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2013 tarihli ve 2008/468 esas, 2009/1741 sayılı ek kararı ile TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine ve 57/7. maddesi gereğince uyuşturucu madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
3- Karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine, mahkemece 20.01.2015 tarihli ek karar ile hükmün infazının durdurulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre:
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 57/7. maddesinde yer alan "Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir." şeklindeki düzenleme ve sanığın uyuşturucu bağımlısı olduğuna ilişkin dosya içerisinde herhangi bir doktor raporu bulunmaması karşısında, sanığın uyuşturucu bağımlılığından kurtulması için 5237 sayılı Kanun’un 57/7. maddesi gereğince tedavi altına alınmasına karar verilmesinde,
2- Somut olayda, sanığın 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiş, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilen hükümlünün 1 yıl hapis cezasının 5237 sayılı Kanun"un 191/7. maddesi gereğince infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden hapis cezasının anılan Kanun"un 51/1-3. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2013 tarihli ve 2008/468 esas, 2009/1741 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanun"la 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün görülerek, karar tarihi itibari ile yapılan incelemede;
(1) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
5237 sayılı TCK"nın 57. maddesinin 7. fıkrasında "Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda 5237 sayılı TCK"nın "Akıl Hastalarına Özgü Güvenlik Tedbirleri" başlıklı 57. maddesinin 7. fıkrasında düzenlenen tedavi altına alınma güvenlik tedbirinin, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığı altında başka suç işleyen kişiler bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işleyen sanık hakkında uygulanması yasaya aykırı olduğundan, (1) numaralı kanun yararına bozma talebi bu değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
(2) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/12/2009 tarihli kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiş olması karşısında, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrasında yer alan özel düzenleme gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine aykırı davranan hükümlünün 1 yıl hapis cezasının "derhal infazına" karar verilmesi gerekirken, TCK"nın 51. maddesi uyarınca "1 yıl hapis cezasının ertelenmesine" karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, (2) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2013 tarihli ve 2008/468 esas, 2009/1741 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 14.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.