16. Hukuk Dairesi 2015/4409 E. , 2017/2381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat ... ve asli müdahil ... vs. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vs. vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166 ve 167 parsel sayılı sırasıyla 143.500, 1.314.750, 25.000, 147.500, 179.500, 24.000, 67.250 ve 1.284,000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı ve vergi kaydına dayanılarak payları da gösterilmek suretiyle davacı Hazine ve davalı müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine miktar fazlasının adına tescili istemiyle dava açmış, müdahil ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 161 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü yönünden davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Hazine"nin ve müdahil davacı ..."ın davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve müdahil davacı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece müdahil ..."ın dosyaya müdahil olduğu tarih itibariyle hak düşürücü sürenin dolduğu, davacı Hazine"nin dayandığı tapu kayıtlarından sadece 1936 tarih 326 no"lu tapu kaydının tespite esas olduğu ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1951/128-90 Esas-Karar sayılı ilamı ile tespite esas kayıtta yüzölçüm yönüyle bir düzeltme yapılmadığı, kaldı ki düzeltme yapılsa bile bu düzeltmenin sınırları genişletmediği, mevcut sınırlar içinde yüzölçümünün tespitine ilişkin olduğu ve bu düzeltme kararından sadece düzeltme isteyen paydaşın değil tüm paydaşların yararlandığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Tespite esas tapu kayıt maliklerinden ... hasımsız açtığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1951/128 Esas, 1951/90 Karar sayılı dosyasında mesaha tashihi yaptırarak 18.04.1951 tarih 13, 14, 15 ve 16 nolu tapu kayıtlarının miktarını 90.000 dönüme yükseltmiş, bundan sonraki tedavüller bu mahkeme kararı dayanak gösterilerek arttırılmış yüzölçümü üzerinden oluşturulmuştur. Buna karşılık davacı Hazine 02.07.1959 tarihli dava dilekçesi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1959/63 Esas sayılı dosyasında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1951/128 Esas, 1951/90 Karar sayılı ilamıyla mesahası toplam 90.000 dönüme çıkarılan tapu kayıtlarında eski yüzölçümlerinden fazla olan mesahanın iptali istemi ile dava açmış, görevsizlik kararı üzerine dosya Tapulama Mahkemesine giderek 1974/29 Esas numarasını almış, tapulama mahkemesi de görevsizlik kararı vermiş, temyiz incelemesi sonucu görevsizlik kararı onanmasına rağmen dosya tekrar Tapulama Mahkemesinin 1975/375 Esas numarasına kaydedilmiş, durumun fark edilmesi üzerine merci tayini için dosya Yargıtay"a gönderilmiş, 14. Hukuk Dairesi"nin 22.10.1985 tarih, 1985/7176-6603 Esas-Karar sayılı ilamıyla kadastro mahkemesi görevli kılınarak dosya Kadastro Mahkemesinin 1985/45 Esas numarasını almış, bundan sonra ... Kadastro Mahkemesi"nin kapanması üzerine dosya ... Kadastro Mahkemesi"ne devredilerek mahkemenin 2013/98 Esas numarasına kaydedilmiş olup, dairemizin geri çevirme kararı ile tespit ettiği üzere halen derdest bulunmaktadır. Kadastro Müdürlüğü"nün 07.05.1979 tarihli müzekkeresinden anlaşıldığı kadarıyla davacı Hazine"nin iptalini istediği mesaha tashihine konu olan tapu kayıtları esas alınarak tespiti yapılmış bulunan bir kısım taşınmazın tutanakları da Kadastro Müdürlüğünce bu dosyaya gönderilmiştir. Bu süreç devam etmekte iken 8.5.1975 yılında davaya konu taşınmazların kadastro tespitleri yapılmış olup, tespitte mesaha tashihi davası açan ..."na ait paylar davalı bırakılmış, aynı tapu kaydı nedeniyle paydaş olan diğer kayıt maliklerinin payları ise kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiş, davacı Hazine kesinleşen paylar yönüyle hak düşürücü süre içinde eldeki davayı açarak taraf olmadığı mesaha tashihine ilişkin ilamın kendini bağlamayacağı iddiası ile tapu kayıtlarındaki miktar fazlalarının adına tescilini istemiştir. Müdahil ... ise tespite esas kayıtların yüzölçümü arttırıldığı için kullandığı alanın dava konusu 161 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı iddiasıyla davaya müdahil olmuştur. Mahkemece her ne kadar dava konusu taşınmazların tespitine esas kayıtlarda mesaha tashihine ilişkin bir düzeltmenin yapılmadığı kabul edilmiş ise de tespite esas 26.06.1936 tarih, 326 nolu tapu kaydında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1951/128 Esas, 1951/90 Karar sayılı ilamı ile mesaha tashihine gidilerek 91.930 metrekare olan yüzölçümünün 30.000 dönüme yükseltildiği ve tespitin tashih edilen mesahaya istinaden yapıldığı, Kadastro Müdürlüğünce dava konusu taşınmazların tutanaklarının davalı ... hissesi dışındaki payların tescilinden sonra, davalı hissenin malikinin Tapulama Mahkemesince tayin edilebilmesi için Tapulama Mahkemesine gönderilmesi kaydıyla Tapu Müdürlüğüne gönderildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda safahatı açıklandığı üzere dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının düzenlendiği tarihte, davacı Hazine tarafından tespite esas kayıtlarda yapılan mesaha tashihinin iptali için 02.07.1959 tarihli dava dilekçesi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1959/63 Esas sayılı dosyasında açılan ve süreçte ... Kadastro Mahkemesi"nin 2013/98 Esas numaralı dosyasında halen derdest bulunan bir dava olması nedeniyle kadastro tespitinde taşınmazların kadastro tespitlerinin malik haneleri açık bırakılarak yapılması gerekirken hatalı olarak yalnızca Hazine"ce açılan mesaha tashihinin iptali davasının davalısı olan ... hissesi davalı bırakılarak diğer paylar tapuya tescil edilmiştir. Ancak, tapuya tescili yapılan diğer payların tespiti de (tapu kaydına) arttırılan mesahaya göre yapıldığından tespit tarihinde derdest bulunan davanın, kesinleştirilmiş olan payları da kapsadığı kuşkusuzdur. Buna göre malik hanelerinin sehven doldurulmuş olması hukukça değer taşımayıp tespit tutanaklarının malik haneleri hukuken boş hükmündedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26 ve 27. maddesi hükümlerine göre; tutanağı kesinleşmeyen taşınmazlara ilişkin mülkiyet uyuşmazlıklarına bakmak görevi Kadastro Mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzeniyle ilgili olup, taraflarca ileri sürülmese bile hakim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulur. Hal böyle olunca, dava konusu yerler hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği ve Hazine tarafından açılan mesaha tashihinin iptali davası nedeniyle tutanakların kesinleşmediği belirlendiğine göre, davaların birlikte görülebilmesi için uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Kadastro Mahkemesi"ne devrine karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz edenlere verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden müdahil davacı ..."a iadesine, 11.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.