Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7570
Karar No: 2018/2294
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7570 Esas 2018/2294 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/7570 E.  ,  2018/2294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili, davalı ...Ş.(... Anonim Türk Sigorta Şirketi) vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş.(... Sigorta A.Ş.) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R -
    Davacılar vekili, murisin kendisine ait olan ancak yolcu olarak bulunduğu ve davalı ...Ş.’ye zorunlu trafik sigortalı araç ile davalılar ... ’in sürücüsü, ... A.Ş.’nin işleteni ve ... Sigorta A.Ş.’nin zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın ve diğer davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu murisin vefat ettiğini, muris yolcu olduğundan kazada kusuru bulunmadığını, murisin bir şirkette mobilya ustası olduğunu, kaza günü arkadaşlarıyla çalıştığı şirketin bir işi için montaja gittiklerini, müvekkillerinin murisin eşi ve çocukları olup destekten yoksun kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı ... şirketlerinden maddi tazminatla sınırlı olarak davacı eş ... için 10.000,00 TL maddi, 120.000,00 TL manevi tazminat, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 10.000,00’er TL maddi, 120.000,00’er TL manevi tazminatın adli yardım talepli olarak kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 4.10.2012 tarihli adli yardım talepli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini toplam 176.221,00 TL’ye yükseltmiş, 18.1.2013 havale tarihli adli yardım talepli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini toplam 413.683,00 TL’ye yükseltmiş, 7.2.2013 tarihli celsede adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, 20.2.2013 tarihinde ıslah harcı yatırılmıştır.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1-Davalılar ... sigorta A.Ş, ... ve İstaç A.Ş bakımından davanın reddine, A-Davacı ... bakımından: 1- a- Maddi tazminat talebi açısından; davanın kabulü ile toplam 160.487,00 TL"nin olay tarihi olan 09.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte(davalı ... şirketleri bakımından dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen davalılar ..., ..., ... Sigorta A.Ş., ve Groupama Sigorta ...den alınarak adı geçen davacıya verilmesine, b-Manevi tazminat talebi açısından; davanın kısmen kabulü ile toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..."den alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, B-davacı ... bakımından: 1-a-maddi tazminat talebi açısından: davanın kısmen kabulü ile toplam 5.047,00 TL"nin olay tarihi olan 09.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (davalı ... şirketleri bakımından dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen davalılar ..., ..., ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş."den alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b-Manevi tazminat talebi açısından: davanın kısmen kabulü ile toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ..., ..."den alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, C-davacı ... bakımından: 1-a-maddi tazminat talebi açısından: davanın kabulü ile toplam 10.687,00 TL"nin olay tarihi olan 09.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (davalı ... şirketleri bakımından dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen davalılar ..., ..., ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş. den alınarak adı geçen davacıya verilmesine, b- Manevi tazminat talebi açısından: davanın kısmen kabulü ile toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09.07.2009 tarih itibaren yasal faizi ile birlikte ..., ..."den alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı ...Ş.(... Anonim Türk Sigorta Şirketi) vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş.(... Sigorta A.Ş.) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş.(Groupama Sigorta A.Ş.) vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, "İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur." düzenlemesine, aynı yasanın 85/1 maddesinde, "bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı" düzenlemesine, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, "İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur." düzenlemesine yer verilmiştir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın A-1. maddesinde ise, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamı, "Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder." denilmek suretiyle belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda davacıların murisi olan yolcu destek, üç aracın karıştığı trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Davacılar desteğin yolcusu olduğu aracın zorunlu trafik sigortacısı yanında, kazaya karışan diğer iki aracın sürücüleri, malikleri ve zorunlu trafik sigortacılarından da destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Mahkemece makine mühendisinden aldırılan bilirkişi raporuna göre davalılar ... ’in sürücüsü, ... A.Ş.’nin işleteni ve ... Sigorta A.Ş.(... Sigorta A.Ş.)’nin zorunlu trafik sigortacısı olduğu araç kusursuz, murisin yolcusu olduğu ve davalı ...Ş.’ye zorunlu trafik sigortalı araç kusursuz, diğer davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu araç ise tam kusurlu bulunmuştur. Mahkemece davalılar ... ve ... A.Ş. bakımından kusur yokluğundan dava reddedildiği halde, aynı aracın zorunlu trafik sigorta şirketi olan davalı ... Sigorta A.Ş. (Groupama Sigorta A.Ş.) yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-HUMK."nun 83. ve devamı maddelerinde (6100 sayılı HMK 176. ve devamı maddeleri) düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Somut olayda dava mülga HUMK döneminde adli yardım talepli olarak fazlaya dair haklar saklı tutularak kısmi alacak davası şeklinde açılmıştır. 31.5.2012 tarihli hesap bilirkişi raporunda murisin geliri asgari ücret esas alınarak 176.221,00 TL tazminat hesabı yapılmıştır. Dosya içerisinde yer alan 31.5.2012 tarihli, davacılar vekilinin ıslak imzasının bulunduğu dilekçe içeriğinde, 31.5.2012 tarihli hesap bilirkişi raporuna da itiraz edilerek, adli yardım talepli olarak maddi tazminat talebi toplam 176.221,00 TL’ye yükseltilmiştir. Davacıların itirazı üzerine alınan 11.12.2012 tarihli ek hesap bilirkişi raporunda ise murisin geliri asgari ücretin 2,5 katı esas alınarak, 413.683,00 TL tazminat hesaplanmıştır. Davacılar vekili tarafından 3.1.2013 tarihli dilekçe ile adli yardım talepli olarak maddi tazminat talebi toplam 413.683,00 TL’ye yükseltilmiştir.
    Mahkemece 7.2.2013 tarihli celsede, yargılamanın gelmiş olduğu aşamalarda yargılama için yapılan giderlerin davacı tarafça karşılanmış olması hususları dikkate alınarak adli yardım isteminin reddine, eksik dava harcı için davacı tarafa 2 hafta süre verilmesine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından 20.2.2013 tarihinde dava dilekçesindeki maddi ve manevi tazminat talepleri ile 3.1.2013 tarihli ıslah dilekçesindeki talepleri karşılar şekilde dava ve ıslah harcı yatırılmıştır. Mahkemece 31.5.2012 tarihli hesap bilirkişi raporuna göre toplam 176.221,00 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Hükmün gerekçesinde ise davacılar vekilinin 04/10/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini maddi tazminat açısından 176.221,00 TL olarak ıslah ettiği, Uyap sisteminde yapılan sorgulamada buna ilişkin olarak ıslah harcının yatırıldığına dair herhangi bir kaydın yer almadığı, yine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 18/01/2013 havale tarihli dilekçesi ile de talebini bu defa maddi tazminat açısından 413,683,00 TL olarak ıslah ettiği, bu tarihte 18/01/2013 tarihli makbuz ile 404,45 TL ıslah harcı bakımından makbuz düzenlendiği ancak bu miktarın yatırıldığına dair bir kaydın bulunmadığı, daha sonra 20/02/2013 tarihinde 13.212,60 TL ıslah harcı yatırıldığı, 6100 sayılı HMK’nın 176/2. maddesine göre aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinden, davacı vekilinin 03/01/2013 ıslah dilekçesi ile yapmış olduğu ıslah talebinin reddine karar vermek gerektiği, yapılan yargılama, ceza dosyası, kusur ve hesap bilirkişisi raporları, tarafların sosyo-ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, müteveffanın gelir durumu ile diğer tüm deliller birlikte değerlendiğinde; az yukarıda da açıklandığı üzere davacı tarafın 04/10/2012 tarihli dilekçesi ile yapmış olduğu ıslah talebi dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiştir. Oysa ki davacılar vekili tarafından adli yardım talepli olarak 4.10.2012 tarihinde ve 3.1.2013 tarihinde iki ayrı ıslah dilekçesi verilmiş ise de, mahkemece 7.2.2013 tarihli celsede adli yardım talebinin reddine karar verildiğinden, davacılar vekilince mahkemece verilen süre içerisinde 3.1.2013 tarihli ikinci dilekçedeki talepleri kapsar şekilde dava ve ıslah harcı tamamlandığından, artık ıslah harcı yatırılmayan 4.10.2012 tarihli ilk dilekçenin usulüne uygun yapılmış bir ıslah dilekçesi olduğundan bahsedilemeyeceğinden, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile iki kez ıslah yapılamayacağından bahisle 3.1.2013 tarihli ikinci dilekçedeki ıslah talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    4- Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından vefat edenin yakınlarına bağlanan aylığın niteliği ve bağlanan aylığın rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının belirlenmesi, zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir. 5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez.” düzenlemesi getirilmiştir.Somut olayda dava dilekçesinde murisin çalıştığı şirketin montaj işlemi için muris kendi kamyonetinde yolcu olarak iş arkadaşlarıyla beraber giderken davaya konu kazanın meydana geldiği belirtilmiştir. Mahkemece SGK’dan muris ...’nun 21.10.2009 tarihli kazada ölümü nedeniyle davacı eş ve evlatlar ... , ... ve... ’e gelir bağlanıp bağlanmadığı, olay nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, SGK tarafından ölüm toptan ödemesi yapıldığı bildirildiğinden tazminattan mahsup yapılmamıştır. Mahkemece bu yönde SGK"nin verdiği cevap yetersizdir. Davaya konu 21.10.2009 tarihli kazada muris ...’nun ölümü nedeniyle SGK tarafından davacı eş ve evlatlar ... , ... ve ... ’e iş kazası nedeniyle rücuya tabi olan ve peşin sermaye değerli bir gelir bağlanıp bağlanmadığı sorularak verilecek yazı cevabına göre hesap bilirkişisinden peşin sermaye değeri konusunda mahsup için ek rapor alınarak tazminatın belirlenmesi gerekir.
    5- Kabule göre de; davalı ...Ş.(... Türk Sigorta Şirketi) bakımından poliçe limiti 150.000,00 TL olup mahkemece toplam 176.221,00 TL maddi tazminata hükmedilmiş ve sigorta şirketinin sorumluğunun poliçe miktarı ile sınırlı olmasına karar verilmiş ise de, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca, davalı ... şirketine yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin sorumlu olduğu miktara oranlanarak hüküm altına alınması gerekirken, sigorta şirketinin yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin tamamından aleyhlerine hüküm kurulan diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. (... Sigorta A.Ş.) vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş.(... Sigorta A.Ş.) vekilinin temyiz itirazlarının, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının, (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. (... Anonim Türk Sigorta Şirketi) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile maddi tazminata ilişkin hükümlerin BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ... Sigorta A.Ş. (... Sigorta A.Ş.) ve ... Sigorta A.Ş."ne (... Anonim Türk Sigorta Şirketi) geri verilmesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi