Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18704
Karar No: 2014/2488
Karar Tarihi: 19.02.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18704 Esas 2014/2488 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/18704 E.  ,  2014/2488 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : KIRIKKALE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/06/2013
    NUMARASI : 2012/507-2013/342

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı şirket vekili dilekçesi ile; davalı aleyhine Kırıkkale 2.İcra Müdürlüğü"nün 2011/3383 Esas sayılı dosyası ile elektrik borcu olduğundan bahisle icra takibi başlattıklarını, davalının haksız yere itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu icra takibindeki ödeme emrinde borcun 19.11.2009-18.10.2010 ve 19.10.2010-23.12.2011 yıllarına ait olduğunun belirtildiğini, oysa davalı şirket ile abonelik sözleşmesinin Ağustos 2009"da sona erdiğini, bu nedenle ödeme emrinde belirtilen borcunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davacı kurumun davalıdan abonelik sözleşmesinden kaynaklı tüketilen elektrik bedeline ilişkin herhangi bir talebinin söz konusu olmadığı, takibin dayanağının kaçak elektrik tüketim bedeline ilişkin olup, tutanağın tutulduğu tarih itibari ile iş yerinin bir başka kişi adına kiraya verildiği, kaçak elektrik kullanımının haksız fiil kapsamında olup, haksız fiilden ötürü davalının kaçak elektrik kullanım bedelinden sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında bulunan Kırıkkale 2.İcra Müdürlüğü"nün 2011/3383 Esas sayılı dosyasına bakıldığında; borcun sebebinin 0200318363 no.lu müşteri 001002315976 no.lu söz.hesabına ait tüketim bedeli olduğu borcun sebebine ilişkin başkaca açıklama bulunmadığı, davacı vekili 08.02.2013 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise borcun sebebinin 09.05.2008 tarihine ait elektrik tüketim ve kaçak elektrik kullanma borcu olduğunu beyan etmiş, dosyaya bir adet borç listesi ile 18.04.2008 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tüketimi tespit tutanağı sunulmuştur.
    Dava, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve mahkemenin de kabul ettiği üzere dava, 18.04.2008 tarihli kaçak tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda; davalının davaya konu yere ilişkin 23.05.1995 tarihli abonelik sözleşmesinin bulunduğu, kaçak tutanağının düzenlendiği tarihte halen abone olduğu fakat bu tarihte davaya konu yeri dava dışı kiracısının kullandığı anlaşılmaktadır.
    Davada uyuşmazlık; aboneliğini iptal ettirmedikçe fiili kullanıcının eyleminden doğan kaçak kullanım bedelinden abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    ""Kaçak kullanımdan dolayı kullanan şahsın haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluk abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır."" ( HGK. 27.04.2011 tarih 2011/19-104 E 2011/239 K )
    Yargıtay HGK"nun HGK. 27.04.2011 tarih 2011/19-104 E 2011/239 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; abonesiz kaçak kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğu bulunmaktadır. Bu durumda kaçak kullanımdan her ikisi de müteselsilen sorumludur. Buna göre davalı kurum, alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebilecektir.
    Mahkemece; aboneliğini iptal ettirilmedikçe fiili kullanıcının eyleminden doğan kaçak elektrik bedelinden davacı abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı gözetilmeden mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi