11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/12890 Karar No: 2017/4897 Karar Tarihi: 21.06.2017
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12890 Esas 2017/4897 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından yargılandığı belirtilmiştir. Mahkeme, sanık ... hakkında beraat kararı verirken, sanıklar ... ve ...'ın suçlu bulunarak mahkumiyet kararı verildiği açıklanmıştır. Sanıkların eylemlerinin, açığa atılı imzanın kötüye kullanılması suçunu ve dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturduğu belirtilmiştir. Mahkeme, sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 sayılı CMK'nın 217. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 209/2. maddesi ve 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/12890 E. , 2017/4897 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Beraat Sanıklar ... ve ... haklarında: Mahkumiyet
5271 sayılı CMK"nun 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşamayan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki sanık ..."e ilişkin bozma düşüncesine, ayrıca tebliğnamede sanıklar ... ve ...’ın eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu değilde bedelsiz kalmış senedi tahsile koymak suçunu oluşturacağı belirtilmiş ise de; katılanın almış olduğu borç karşılığında sanık ...’a vermiş olduğu 150.000 dolarlık bir kısmı boş bono karşılığı ödenmesine rağmen iade edilmeyerek alacaklı kısmına sanık ...’ın ismi yazılarak onun tarafından icra takibine konu yapıldığının ve bu şekilde icraya konu yapılan bononun sanık ... tarafından hukuka aykırı olarak ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında birlikte hareket eden sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 209/2. maddesinde düzenlenen açığa atılı imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu, bu madde yollamasıyla da resmi belgede sahtecilik ve bu şekilde gerçekleştirdikleri sahtecilik fiillerinin de dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncesine de iştirak edilmemiştir. Sanıklar ... ve ... hakkında “resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine, sanık ... hakkında ise “resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanıklar ... ve ... hakkında toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş, sanık ... hakkında ise elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ... ve ... müdafilerinin ve Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 21.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.