19. Hukuk Dairesi 2014/6152 E. , 2015/3224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 5 yıl süreli 29.08.2005 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyi haksız bir şekilde 04.04.2008 tarihinde feshettiğini, sözleşmenin 19.maddesi ile cezai şart alacağının ve 29.maddesinde ise kar mahrumiyetinin hangi esaslarla hesap edileceğinin düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 5.000 USD cezai şart alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, kar mahrumiyeti alacağının ise şimdilik 1.000,00 TL sinin yine fesih tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilini sözleşmeyi feshe zorladığını, iskonto uygulamadığını, sektörde rekabet edemediğini, kar mahrumiyeti ve cezai şartın birlikte istenemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıl süreli olarak düzenlendiği, sözleşmenin süresinden önce sonlandırıldığı, davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispatlayamadığı, davacının aynı yerde başka bir bayilik sözleşmesi imzaladığı, sözleşmenin feshi ile zarar arasında illiyet bağının kanıtlanamadığı, yeni sözleşme ile davacının davalı şirketle olan ticari ilişkisinden çok daha fazla kar elde ettiği, kar kaybının bulunmadığı, sözleşmede belirlenen cezai şart bedelinin ise davalının ekonomik mahvına sebep olacağı, bu nedenle tenkisi gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile 15.000 USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a ve BK"nın 99.maddesi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle açtığı kısmi davada cezai şart alacağı olarak 5.000 USD talep etmiş, bilirkişi raporundan sonra verdiği 19.11.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile cezai şart alacağının 15.000 USD olduğunu belirterek bu miktarın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Ödeme günü yasa ya da sözleşme ile kararlaştırılmayan alacaklarda, borçlu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşürülür. Eğer ihtar çekilmemişse açılan davanın tarihi temerrüt tarihi ve faizin başlangıcı olarak kabul edilir. Davacının dava dilekçesindeki müddeabihi aynı davada harcını yatırmak suretiyle kısmi ıslah yolu ile artırdığı, harcın yatırıldığı tarihte arttırılan miktar için temerrüt oluştuğu gözetilerek, bu miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, mahkemece tüm miktar üzerinden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.