Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek birden fazla hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği, mahkemenin de sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verirken ilamda yer alan hangi mahkumiyetin tekerrüre esas aldığını kararda göstermediği sabit ise de; bahse konu Domaniç Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/13 esas, 2008/27 karar sayılı ilamında yer alan diğer mahkumiyetlerin tekerrüre esas teşkil etmeyen kesin nitelikteki adli para cezalarına ilişkin olduğu, dolayısıyla silahla tehdit suçundan verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyetin tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki eleştiri içeren görüşe iştirak edilmemiştir. 232 promil alkollü olarak araç kullanan sanık hakkında alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 18/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.