Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-)28.06.2015 tarihli olay ve yakalama tutanağına göre; sanığın hareketlerinden kolluk tarafından şüphelenildiği, akabinde kovalamaca neticesinde yakalandığı, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden suça konu eşyanın sanığın yer göstermesi sonucu mu ya da polis tarafından müştekiye ulaşılıp bu şekilde mi iadenin gerçekleştirildiğinin anlaşılamadığı, belirtilen hususun aydınlatılması için sanığın beyanın alınması, gerekmesi halinde tutanak mümzilerinin tanık olarak yerel mahkemece dinlenmesi sonucu TCK’nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması; 2-)Sanığın ve müdafiinin mahkemede psikolojik rahatsızlığı olduğunu beyan ettiği ve temyiz dilekçesine eklediği raporlar göz önüne alınarak, sanığın 28/06/2015 tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneğini azaltacak derecede akıl zayıflığının etkisi altında olup olmadığı ve 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığı bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu"ndan ya da Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden rapor aldırılıp sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi; Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,13.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.