17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8742 Karar No: 2018/11930 Karar Tarihi: 04.10.2018
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8742 Esas 2018/11930 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2016/8742 E. , 2018/11930 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık ..."ın yokluğunda verilen kararın bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu"nda 19/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; I-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan cezaların türü ve miktarlarına göre 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı yasaya eklenen geçici 2. madde uyarınca hükmün temyiz kabiliyeti bulunmadığından sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemlerinin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE, II-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2016/939 Esas, 2016/465 Karar ve 06.12.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere;ayrıca müdafi atanması talebinde bulunmayan ve savunmalarını bizzat yapacaklarını beyan eden sanıkların, gece vakti işlediği iddia olunan, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçu için 5237 sayılı TCK"nın 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesiyle değişik 142/2-h maddesinde temel cezanın alt sınırının beş yıl hapis olarak öngörülmesi ve cezanın belirli bir oranda artırılmasına ilişkin TCK"nın 143. maddesinde düzenlenen nitelikli halin, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi görevlendirilmesinde esas alınması gereken hapis cezasının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı cihetle, yerel mahkemece sanıklara zorunlu müdafi görevlendirmeksizin yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki; sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiğinden bahisle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanık ..."ın savunmasının alındığı 10.07.2015 tarihli oturumda duruşmalardan vareste tutulmayı talep ettiği anlaşıldığından tebliğnamedeki savunma hakkının kısıtlandığından bahisle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanık ... hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan netice hapis cezasının 6 yıl 3 ay yerine 5 yıl 15 ay olarak, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan netice hapis cezasının 4 yıl 2 ay yerine 3 yıl 14 ay olarak eksik belirlenmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA, 04.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.