14. Hukuk Dairesi 2015/18028 E. , 2017/8393 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.08.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı ... ve diğer davalılar yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne dair verilen 23.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesine ilişkindir.
Davacı vekili,tmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; 22.1.2015 tarihli teknik bilirkişi ve 7.2.2015 tarihli inşaat, ziraat ve hukukçu bilirkişi tarafından hazırlanan raporda; hissedarların hisse oranları, miktarı ve bu miktarlara göre hisselere isabet eden alanlar dikkate alındığında aynen veya ivaz ilavesi usretiyle ortaklığın aynen taksiminin mümkün olmadığını belirtmiştir.
Keşfin yapıldığı ve bilirkişilerden rapor alındığı tarih itibarıyla dava konusu 10594 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı ... ve ... dışında başka paydaşların da bulunduğu, 6.7.2015 tarihli güncel tapu kaydında ise davalı ..."ın 2363/5888 ve davacı ..."nün 3525/5888 hisse ile malik oldukları, başkaca paydaşın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Güncel tapu kaydına göre hissedar sayısı ikiye düşmüştür. Bu durumda dosyadaki mevcut bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunda, arsanın büyüklüğü ve değişen hissedar sayısı dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu alınması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.