MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin 12.05.2003 tarihinde koopratif ortaklığından istifa ettiğini, davacının toplam ödemesinin 9.075,00 TL olduğu hususunda kooperatifle mutabakat sağlandığını, ancak davalı kooperatifin hiçbir ödeme yapmadığını, ... İcra Müdürlüğünün 2006/3906 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatifin temsilcileri yargılama sırasında, davacının kooperatiften kendi isteği ile ayrıldığını, genel kurulda alınan karar gereğince ödemelerin 3 yıl ertelendiğini, gerekli ödemeyi daha sonra yapacaklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatifin üyesi iken 12.05.2003 tarihinde istifa ettiği, 2003 yılı bilançosunun 13.06.2004 tarihinde yapılan olağan genel kurulda kabul edildiği, istifa edenlerin geri ödemeleri konusunda erteleme kararı alınmış ise de, davacıya yapılacak ödemenin davalı kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceğinin tespit olunduğu, davacı ile aynı konumda olan ve üyelikten istifa eden başka üyelere birikmiş aidatlarının ödendiği, davacı alacağının genel kurul tarihinden bir ay sonrası 14.07.2004 tarihinde muaccel olduğu ve kooperatifin temerrüde düştüğü gerekçesiyle, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 8.302,31 TL asıl alacak, 3.453,07 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, çıkma payı alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasındaki ilişki ticari olmadığından çıkma alacağına temerrüt tarihi itibariyle yasal faiz uygulanmalıdır. Davacı ile kooperatif arasında üyelik ilişkisi yani akdi ilişki de sona erdiğinden, kooperatif genel kurullarında belirlenen faizin olayımızda uygulanması mümkün değildir. Bu durumda davacının alacağına 14.07.2004 temerrüt tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi uygulanması gerekirken, bu oranı aşar şekilde temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.