5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/4543 Karar No: 2020/11551 Karar Tarihi: 21.12.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/4543 Esas 2020/11551 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/4543 E. , 2020/11551 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın karar kesinleşmiş olduğundan, yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Bozma öncesi verilen kararda müştemilat yapı bedeli için bozma yapılmadığından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, bozma sonrasında müştemilat yapı bedelini hesaplamayarak eksik bedel tespiti, 2-Bozma ilamı öncesinde tespit edilen bedele 06.03.2013 tarihinden ilk karar tarihi 11.07.2013 tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün ve 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının a-) 2 nolu bendinde yer alan (616.719,56) rakamının çıkarılarak, (626.709,56) rakamının yazılmasına, b-) 3 nolu bendinde yer alan (48.094,86) rakamının çıkarılarak, (38.104,86) rakamının yazılmasına, c-) 1 nolu bendinde (4 ay sonrası olan) kelimesinden sonra gelen kısmın çıkartılmasına, yerine (06.03.2013 tarihinden ilk karar tarihi 11.07.2017 tarihine kadar yasal faiziyle birlikte davalıya derhalödenmesi için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,(davalıya ödeme yapılmamış ise) ibaresinin yazılmasına, d-) Gerekçeli kararının hüküm fıkrasından davacı idare lehine takdir edilen vekalet ücretine ilişkin (6) nolu bendin hükümden çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.