14. Hukuk Dairesi 2020/3483 E. , 2021/955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.09.2006 gününde verilen dilekçe ile miras sebebiyle istihkak talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.10.2019 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.02.2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, miras sebebiyle istihkak isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının muris ..."ın tek mirasçısı olduğunu, davalıların murisin ölümünü gizleyerek mirasçı gibi hareket edip, sağlığında Amerika"da çalışan murisin mirasına el koymaya çalıştıklarını, mirasçıları olduğu gerekçesi ile Amerika"daki avukata vekalet verdiklerini ve murisin kazanımlarını kendi adlarına banka hesaplarına getirtdiklerini ileri sürerek; davalıların banka hesaplarında bulunan paraların murise aidiyetine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu paranın davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, iddiaların kesin delillerle desteklenmediğini, ..."ın gönderdiği paraların almış olduğu borçlara karşılık gönderildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava "tenkis" davası olarak nitelendirilmek suretiyle yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 20.12.2016 tarihli 2015/9516 Esas- 2016/11285 Karar sayılı ilamıyla "...dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davanın "miras sebebiyle istihkak" hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 637. ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Davalılar vekilinin 14.07.2020 tarihli ek kararın temyiz incelemesi yönünden;
Her ne kadar; davalılar vekili tarafından mahkemenin 2006/436 Esas ve 2015/3 Karar sayılı ilk hükmü temyiz ederken "davalı" taraf olarak yatırmış olduğu harcının iade edilmediği belirtilerek bozmaya uyularak verilen yeni hükmün temyizinde; temyiz peşin harcından mahsup edilmesi yönündeki talebi mahkemece Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2017/1983-7349 E-K sayılı ilamında da harcın iadesine değinilmediği, iade edilmesine ilişkin bir karar olmayan harcın mahsup edilmesi talebi hukuken yerinde görülmediğinden davalılar vekilinin talebinin reddine dair ek karar verilmiş ise de; mahkemenin 2006/436 Esas ve 2015/3 Karar sayılı kararının temyiz incelemesi için yatırılan nisbi temyiz harcının davalılara iade edilmediği anlaşıldığından, nisbi harcın mahsubuna ve 14.07.2020 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek davalıları vekilinin temyiz isteminin esastan incelenmesine geçilmiştir.
2-Davalılar vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir. Bu davada hakim mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlıkları da çözer. (TMK m.637/1).
Muris ... tarafından muhtelif tarihlerde ..."ın hesabına döviz cinsinden paralar gönderildiği, ..."ın da kendisine gönderilen dövizin bir kısmını diğer davalıların hesaplarına gönderdiği dosya kapsamında bulunan banka kayıtları ve bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır.
Davacı murisi ..."ın gönderdiği paranın davalı ..."a bağışlandığı belli olmadığı gibi dosya kapsamında bulunan elektronik posta yazışmalarından; davacının murisi ..."ın, davalıların hesabında bulunan paralar hakkında tasarrufi işlemlerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece davacının talebinin miras sebebiyle istihkak olduğu gözetilerek davacının murisi ... tarafından yasal mirasçı sıfatı bulunmayan davalılara gönderdiği paranın istihkakına dair hüküm kurulması gerekirken, tenkis hesabı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.07.2020 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.050TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 3.050TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.