Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1218
Karar No: 2021/1998
Karar Tarihi: 31.05.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1218 Esas 2021/1998 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/1218 E.  ,  2021/1998 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı borçlu ... hakkında Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2015/7725 sayılı dosyası ile takip yaptıklarını,takibin kesinleştiğini alacağın tahsil edilemediğini, ancak borçlunun Bursa Osmangazi ilçesi, Soğanlı Mahallesi, 3460 ada 15 parsel sayılı taşınmazını alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini belirterek tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; ... ile aralarında akrabalık ilişkisi olmadığını, gayri menkulü 155.000,00 TL"ye satın aldığını, 30.000,00 TL bedeli banka aracılığıyla ödediğini, 45.000,00 TL"yi de araç satış sözleşmesi ile verilen araçla ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi raporu ile tespit edilen bedel, resmi senette yazılı olan bedelin iki katından daha fazla olmadığı taşınmazın düşük bedelli olarak satıldığı hususu sübuta ermediği, davacı tarafça davalılar arasında akrabalık bağı olduğu ve muvazaalı işlem yapıldığı da ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bursa Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK."nun 353/1/b/2 maddesi gereğince Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/326 Esas, 2017/407 Karar sayılı kararının yeniden hüküm tesisi için kaldırılmasına, davanın kabulü ile, Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Soğanlı Mahallesi 3460 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ... tarafından diğer davalı ..."e satışına ilişkin (19/02/2015 tarihli) tasarrufunun, Bursa 4. İcra Müdürlüğü"nün
    2015/7725 Esas sayılı takip dosyasına konu alacak ve eklentileriyle sınırlı olmak üzere iptaline, davacı alacaklıya bu taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir.
    Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık"nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Bölge Adliye Mahkemesince; satış bedeli ile gerçek değer arasında fahişe yakın miktarda bir fark olduğu, davalı ...’in taşınmazı yatırım amaçlı aldığını öne sürmesine rağmen taşınmazın ½ hissesini satın aldığından kanuni şufa hakkı ile karşı karşıya kalma ihtimali dikkate alındığında bunun inandırıcı bulunmadığı, satış tarihinden yaklaşık 7 ay sonra yapılan haciz işleminde taşınmazda borçlunun boşandığı eşinin ikamet ettiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın ½ hissesi 65.000,00 TL bedelle davalı borçlu tarafından davalı 3.kişi ...’e 19/02/2015 tarihinde tapuda satılmış; bilirkişi tarafından bu taşınmazın ½ hissesi için 114.000,00 TL rayiç bedel belirlenmiştir. Bu haliyle taşınmazın tapudaki devir bedeli ile gerçek değeri arasında mislini aşan bedel farkı oluşmamıştır. Bu durumda bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer ile tapuda gösterilen değer arasında bedel farkı bulunmadığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesinin bu yöndeki gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır. Öte yandan; İİK.nun 280. maddesine göre kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafta olup, dava konusu taşınmazın yalnızca ½ hissesi satın alındığından kanuni şufa hakkı ile karşı
    karşıya kalma ihtimali de tek başına davalılar arasında kötü niyeti göstermeyecektir. Ancak; tasarruf tarihinden sonra taşınmazda davalı borçlunun boşanmış olduğu eşinin ikamet etmeye devam ettiği anlaşılmış ve Bölge Adliye Mahkemesince de bu durum gerekçe gösterilerek dava kabul edilmişse de; davalı 3.kişi ...; taşınmazı yatırım amaçlı satın aldığını ve satın aldığı kişilerin taşınmazda bir süre daha oturmak istediklerinden kiraya verdiğini belirterek dosyaya kira sözleşmesi sunduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, öncelikle davalılara bu kira sözleşmesine istinaden kira ödeyip ödemediğine dair delillerini sorması, varsa bunların dosyaya kazandırılması ve daha sonra dosyadaki maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak dava konusu tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi