5. Ceza Dairesi 2018/2278 E. , 2021/5293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler ve kararlar temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nin 260/1. maddesine göre zimmet suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasa"nın 18. maddesindeki düzenlemenin verdiği yetkiye ve CMK"nin 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin katılma isteminin zimmet suçu ile sınırlı olarak KABULÜNE, resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu
davasında katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu suçtan kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin vekili aracılığı ile yapmış olduğu temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, sanıklar ... ve ... hakkında zimmet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK"nin 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanun"un 264. maddesi de gözetilerek Hazine vekilinin temyiz talebinin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden, dosyanın bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin katılan Hazine vekilinin ve O yer Cumhuriyet savcısının, sanık ... hakkında zimmet suçundan, ayrıca O yer Cumhuriyet savcısının adı geçen sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet, katılan Hazine vekilinin, sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
İzmir Bakkallar ve Bayiler Odasının genel sekreteri olarak görev yapan sanığın, Odaya ait çekleri, müşterek imza yetkisine sahip meslek odası ikinci başkanı ..."nun imzasını taklit ederek kendisinin ortağı olduğu ... Dekorasyon şirketi lehine keşide ve ciro etmek, yine 31/03/2009 tarihli iddianameye esas alınan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulunda görevli müfettiş yardımcısı tarafından düzenlenen 15/04/2008 tarihli ve 2008/1 sayılı suç duyurusu raporunda ayrıntıları belirtilen şirket ve kurumlardan herhangi bir mal ve hizmet alınmadığı halde gider makbuzu düzenlemek suretiyle 217.583,55 TL parayı zimmetine geçirdiği kabul edilmiş ise de; 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu"nun 57/2. maddesine göre giderlerin, başkan veya vekili ile genel sekreterin ortak imzasıyla yapılması gerektiği, buna göre sanığın sahte olarak düzenlediği çeklerle Oda parasını mal edinme şeklindeki eylemlerinde mal edinilen paraların görevi dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, koruma ve gözetim sorumluluğunun da olmadığı, fiillerinde yasal tevdi unsurunun gerçekleşmediği, hileli ve yasal olmayan yollarla kendisine para ödenmesini sağladığı bu eylemlerinin TCK"nin 158/1-d-f madde-fıkra-bentleri kapsamında banka aracı kılınmak suretiyle kamu meslek kuruluşu aleyhine zincirleme şekilde dolandırıcılık suçu olarak değerlendirilmesi gerektiği, öte yandan birleşen davaya dayanak iddianamede isnat olunan harcamaların oda yönetiminde bulunan sanıkların beyanlarında belirtildiği üzere önceden sanık ... tarafından kasadan uhdesine geçirdiği paraların kayda geçirilmesi amaçlı olduğunun tespiti halinde, bu eylemlerin zimmet suçuna temas
edeceği nazara alınarak, dosyanın kül halinde Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşacak üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilip, sanığa yüklenen ve yukarıda niteliği belirtilen eylemlerin tek tek irdelenerek, her bir eylem nedeniyle mal edinilen miktarların ayrı ayrı tespiti ile hasıl olacak sonuca göre zincirleme zimmet, zincirleme nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme sahtecilik suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması yerine, yazılı şekilde hükümler kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
Sanığın, Odaya ait 35 adet çeki, kendisine ait şirket lehine müşterek imza yetkisine sahip meslek odası ikinci başkanı ..."nun imzasını taklit ederek düzenlemesi şeklindeki eylemlerinin, TCK"nin 204/2, 43. maddeleri uyarınca kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, hakkında TCK"nin 204/1. maddesi gereğince tek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmak suretiyle noksan ceza belirlenmesi,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nin 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yüklenen zimmet suçunu TCK"nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında 53/5. maddesi gereğince hükmolunan cezanın yarısından az olmayacak ve sonuç ceza miktarını da aşmayacak kadar bir süre ile bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği halde, 2 yıl 7 ay 8 gün yerine 2 yıl 7 ay 7 gün süre ile bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 03/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.