14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4193 Karar No: 2017/8380 Karar Tarihi: 13.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4193 Esas 2017/8380 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/4193 E. , 2017/8380 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 179 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar adına velayeten ... temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince; tapu kayıt maliki mirasçılarından ... mirasçısı ızı 1926 doğumlu ...’in davaya dahil edilmediği anlaşılmış olup, adı geçen mirasçı sağ ise kendisinin, vefat etmiş ise ilgilisinden temin edilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekir. Öte yandan, tapu kaydında kayıt maliki olarak gözüken ile davalı olarak gösterilen ’ın aynı kişi olup olmadığı anlaşılamadığından, bu kişilerin aynı kişiler olup olmadığının belirlenmesi, aynı kişi olması halinde tapuda isim tashihi için süre verilmesi, aksi halde sağ ise kendilerinin ölü iseler ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre mirasçılarının da davada yer almalarının sağlanması gerekir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiğinden, mahkemece taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.