11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2760 Karar No: 2017/4861 Karar Tarihi: 21.06.2017
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2760 Esas 2017/4861 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2016/2760 E. , 2017/4861 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
I-)Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede; Her bir takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eylemlerinde TCK"nın 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II-)Sanık hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçlarından kurulan hükme yönelik yapılan incelemede ise; 1-)Sahte fatura kullanma ve sahte fatura düzenleme suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, 2005 takvim yılına ait faturalar emanetten getirtilerek kanaat oluşturacak sayıda fatura incelenip zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı tespit edilerek, faturaların dosya arasında bulundurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2-)Kabule göre ise; a-)Sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açılmış olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her bir suçtan ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve hangi suçtan kurulduğuda açıklanmadan yazılı şekilde tek hüküm kurulması, b-)Her bir takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma veya düzenleme eylemlerinde TCK"nın 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, c-)5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 21.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.