Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11821
Karar No: 2017/4860
Karar Tarihi: 21.06.2017

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11821 Esas 2017/4860 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, vergi incelemesi için istem üzerine teslim edilmesi gereken defter ve belgeleri teslim etmemiş ve savunmasında, polis karakolunca defter ve belgelerinin alındığını ve bu yüzden ibraz edemediğini söylemiştir. Ancak Adana Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 19.07.2011 tarihli yazısına göre, sanığın işyerinde yapılan aramada 5 koli belgenin ele geçtiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hangi belgelerin ele geçirildiğinin araştırılması ve hukuki durumunun tespit edilmesi gerekmektedir. Sanığa, sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarından da ceza verilmiştir. Ancak suçun maddi konusu olan faturaların dosyada bulunmaması nedeniyle gerçeğin tespiti yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurmak hatalıdır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2, 5271 sayılı CMK'nun 231, 5237 sayılı TCK'nın 53, Vergi Usul Kanunu'nun 227 ve 230.
11. Ceza Dairesi         2017/11821 E.  ,  2017/4860 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-)Sanık hakkında “defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçundan dolayı kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
    1-)2005,2006,2007,2008 ve 2009 takvim yıllarına ilişkin defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere vaki istem üzerine merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanığın “doğum evinin ordaki bir polis karakolunca defter ve belgelerinin alındığı, bu yüzden bunları ibraz edemediği” şeklindeki savunması ve Adana Vergi Dairesi Başkanlığının 19.07.2011 tarihli yazısında sanığın işyerinde Adana Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan aramada 5 koli belgenin ele geçtiğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, söz konusu ele geçen 5 koli belge içerisinde vergi dairesince sanıktan istenen defter ve belgelerin de olup olmadığı araştırılarak bunun sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
    2-) Kabule göre de;
    a-)Hakkında erteleme hükmü uygulanan ve kasıtlı suçtan engel hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında hükümden önce 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesi gereğince, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması"na karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
    b-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    II-)Sanık hakkında "2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kurulan hükme yönelik yapılan incelemede ise;
    1-)Sanık hakkında "2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından açılan kamu davasında; sanığın üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi, sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sahteliği iddia edilen faturaların da dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; öncelikle suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen ve kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, bu faturaları düzenleyen ve kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-) Kabule göre de;
    a-)Sanık hakkında "2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açılmış olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu her suçtan ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, zincirleme suç hükümleri uygulanarak tek suç kabul edilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 21.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi