9. Hukuk Dairesi 2021/3296 E. , 2021/8171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar ... ile PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili sendikanın PTT A.Ş., Türk Telekomünikasyon A.Ş. gibi kurumsal ve büyük şirketler dahil bir çok kurum ve şirket nezdinde örgütlü 20 binden fazla üyesi bulunan ve 7 nolu iletişim işkolunda faaliyet gösteren Türk İş Konfederasyonuna bağlı bir sendika olduğunu, müvekkili sendikanın davalılardan PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş. işyerinde örgütlenme çalışmalarına başlayabilmek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığına 24.05.2018 tarih ve 2018/677-20 sayılı yazı ile müracaat ettiğini, faaliyetlerinin 7 sıra nolu iletişim iş koluna girdiğinin tespitini talep ettiklerini, Bakanlığın yaptığı değerlendirme neticesinde 22.03.2019 tarih 30722 sayılı Resmi Gazetede 2019/2 karar nolu işkolu tespit kararını yayınladığını, karar içeriğinde PTT Bilgi Teknolojileri AŞ ünvanlı işyerindeki ...,... SGK nolu işyerlerinde yürütülen işin İşkolları Yönetmeliğinin 10 sıra numaralı Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar işkoluna girdiğinin tespit edildiğini, yapılan tespitin 6356 sayılı yasaya, İşkolları Yönetmeliğine, yerleşik içtihatlara, işyerinde yürütülen fiili iş durumuna aykırı olduğunu, 7 nolu iletişim işkolunun faaliyet alanının yönetmelikte belirtildiğini, PTT’nin işkolunun tartışmasız iletişim işkolu olduğunu, yetkili sendika olarak 1962 yılından beridir toplu iş sözleşmesi akdedildiğini, davalı ...Ş.’nin PTT A.Ş. nezdinde faaliyet gösteren bir alt şirket olduğunu, Bakanlığın tespitinin hukuka aykırı olduğunu, toplanacak delillerle bu durumun ortaya çıkacağını ileri sürerek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığının 22.03.2019 tarih 30722 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019/2 karar nolu işkolu tespit kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de tespit konusu işyerlerinin İşkolları Yönetmeliğinin 7 sıra numaralı iletişim işkoluna girdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Cevap veren davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece “Davalı Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2019/2 karar nolu 22/03/2019 tarih ve 30722 sayılı resmi gazetede yayınlanan iş kolu tespit kararının iptaline, PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş ünvanlı işverenliğe ait olan ...,... sgk sicil numaralı iş yerlerinde yürütülen işlerin niteliği itibari ile işkolları yönetmeliğinin 7 Sıra numaralı İLETİŞİM işkoluna girdiğinin tespitine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş. ile Bakanlık istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş. ile Bakanlık temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 4 üncü ve 5 inci maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde işkolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır. 6356 sayılı Kanun"un 3 üncü maddesine göre, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. İşkolunun belirlenmesi konusunu düzenleyen 6356 sayılı Kanun"un 5 inci maddesine göre, işkolu tespiti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yapılacaktır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmi Gazete"de yayımlanmasını müteakip, bu tespite karşı ilgililer, onbeş gün içinde dava açabilir. Belirtilen süre hak düşürücüdür.
6356 sayılı Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, işkolları, Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır. Yine aynı maddede, bir işkoluna giren işlerin neler olacağının, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak, yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır.
İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik”, aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik”, aynı yönetim altında örgütlenmiş olma koşullarının aranacağı düzenlenmiştir.
İşkolu tespit davalarında, her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip, o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyle işkolu tespiti gerekir. Alt işverenin işkolu tespiti asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenmez. Alt işverenin işkolu tespitinin, asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerektiği gibi, alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de doğru olmaz. 6356 sayılı Kanun"un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de, asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılacağı kuralı, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Yoksa birbirinden ayrı işyerlerinde farklı işkoluna giren işler yapılıyorsa asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Alt işveren işçileri ise, alt işverene ait bağımsız işyeri çalışanları olduklarından, bağlı bulundukları işkolunun, asıl işverenden ayrı olarak belirlenmesi gerekir. Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 4 üncü maddesinin gerekçesinde “Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu iş artık asıl işveren yönünden yardımcı iş olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir” şeklinde anılan durum açık olarak belirtilmiştir.
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; ... tarafından 22/03/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan karara göre “PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş. unvanlı işverenliğe ait olan ... ve ...SGK sicil numaralı işyerlerinde PTT messenger yazılımının kurulması ve satılması, yazılım donanım sistemlerinin kurulması, işletilmesi, donanım bilişim cihazlarının satışı ve PTT A.Ş. ile düzenlenmiş olan hizmet alım sözleşmesine istinaden PTT Bank’ın bankacılık ile ilgili bilişim ve teknolojik alt yapısına dair işler, Bilişim Dairesinde teknik destek işleri ile PTT Bank bankacılık işlerinin yürütüldüğü, işyerindeki ağırlıklı olarak yürütülen faaliyetin yazılım donanım sistemlerinde olduğu, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliğinin 10 sıra numaralı “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığı”na dair işkolu tespit kararı verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince üç hukukçu bilirkişiden alınan rapor ile sonuca gidilerek davanın reddedildiği ve bu suretle kurulan hükme yönelik istinaf başvurularının esastan reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu noktada ifade etmek gerekir ki, dava konusu işyerlerinde yapılan işin niteliği, yürütülen faaliyetin kapsamı, iş müfettişi raporu ile keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde yapılan tespitler karşısında, İlk Derece Mahkemesince yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece aralarında bilişim/yazılım uzmanı ve tespit konusu sektörde uzman bilirkişiler ile birlikte önceki bilirkişilerin de yer aldığı yeni bir bilirkişi kurulu teşkil edilmeli, tespit konusu işyerlerinde keşif icra edilmeli, uzman bilirkişilerden somut tespitlere dayalı ve denetime elverişli rapor alınmalı, çalışan işçi sayısı ve işçilerin somut olarak hangi görevleri icra ettikleri belirlenmeli, tespit ve itiraz konusu işyerlerinde yapılan ağırlıklı iş duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmalı ve İşkolları Yönetmeliğinde yer alan düzenlemeler de gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.