15. Ceza Dairesi 2017/25529 E. , 2019/9902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : TCK 157/1, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK 268/1, 267/1, 269/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, mağdur ... olay günü ikametine yaya olarak gittiği sırada yanına yaklaşarak elinde bulunan poşeti yardım amacıyla taşımak istediğini söylediği, mağdur vermek istememesine rağmen sanığın ısrar ederek mağdurun elindeki poşeti aldığı ve evine doğru yürüdükleri sırada sanığın zeytinyağı alacağını söylediği, mağdurun da kendisinde 5 lt zeytinyağı olduğunu ve isterse 35 TL karşılığında satabileceğini söylediği, sanığın kabul ederek 5 lt zeytinyağını alıp karşılığında mağdura 50 TL olduğunu söylediği ülkemizde değeri olmayan ve tedavülden kalkmış 1 adet üzerinde ... Central De Reserva Del Perü alt kısmında ise Cıenıntıs yazılı 100 Peru parasını vererek paranın üstünü istediği, mağdur parasının olmadığını söylemesi üzerine sanığın zeytinyağını alarak çarşıda aracının olduğunu, aracını getireceğini, zaten kendisinden zeytin de alacağını ve ikisinin parasının 50 TL olacağını söyleyerek yanından ayrıldığı, sonra mağdurun sanığın kendisine verdiği paraya baktığında bu paranın Türk parası olmadığını anlayarak karakola gidip dolandırıldığını söyleyerek şikayetçi olması üzerine soruşturmaya başlandığı, mağdurun verdiği eşkal bilgilerine istinaden kolluk kuvvetlerince E 87 Devlet Karayolu üzerinde Aydın istikametine giden Köşk Birliğe ait minibüsün durdurulduğu, minibüste elinde yağ bidonu ile bulunan sanığın karakola alınarak mağdur ... ile yüzleştirildiği ve mağdurun kendisini dolandıran şahsın sanık olduğunu kesin olarak teşhis ettiği, sanığın kimliği sorulduğunda önce kendisini .... ve...., 1965 Tutak d.lu, kardeşi ... olarak tanıttığı, kimlik bilgilerinden şüphelenilmesi üzerine gerekli araştırmanın yapıldığı ve sanığın gerçek kimliğinin ... olduğu ve 7 ayrı suçtan ayrıca Cezaevi firarisi olarak da arandığının tespit edildiği, daha sonra sanığın da alınan beyanında Cezaevi firarisi olduğu için kimlik bilgileri hakkında yanlış beyanda bulunduğunu, ..."ın kardeşi olduğunu belirttiği ve bu şekilde sanığın dolandırıcılık ve başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1) Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerektiği, somut olayda ise sanığın, polis tarafından yakalanması üzerine kardeşine ait kimlik bilgilerini polise verdiği ancak verdiği isim hakkında bir işlem yapılmadan gerçek kimlik bilgilerini verdiği, bu nedenle sanık hakkında yasal unsurları oluşmayan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
2) Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321 maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.