MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK 223/2-e gereğince beraat (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, keşidecisi katılan ... olarak görünen Türkiye Finans Katılım Bankası .... Şubesine ait, 05/06/2010 keşide tarihli, 4.250 TL bedelli çeki birlikte düzenleyerek ciro yolu ile ev sahipleri ...’e kira bedeli karşılığında verdikleri, söz konusu çek ile ilgili ...’in bankaya tahsil için yaptığı başvurusu sonrasında çekin sahte olduğunun tespit edildiği ve bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde,
Suça konu çekin kira borcu için verildiğinin savunulması ve bu savunmanın kiralayanın kızı olup tanık sıfatıyla beyanı alınan ... tarafından da doğrulanmış olması karşısında, söz konusu çekin önceden doğmuş borç için verilmesi nedeniyle dolandırıcılık suçu unsurları oluşmadığından sanıkların beraatına ilişkin hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanık ...’in suça konu çeki aldığı kişiyi belirtememesi, çeki diğer sanık ...’a kendisinin verdiğini kabul etmesi, sanık ...’ın da çekin bu halini bilerek kullanması ve suça konu çekin iğfal kabiliyetinin bulunması karşısında, sanıkların eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.