Esas No: 2022/306
Karar No: 2022/2084
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/306 Esas 2022/2084 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar ... ve ...'in nitelikli yağma suçu nedeniyle mahkumiyeti hakkında 2013 yılında verilen kararın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilerek dosyanın yeniden incelenmesi talebi kabul edildi. Müştekinin ifadeleri arasındaki çelişki ve teşhis işleminin yaptırılmaması nedeniyle kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile verilen hükümler bozuldu. Sanıkların cezaları infaz edenler için infazların durdurulması ve salıverilmeleri için Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılması kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- CMK m. 311/2 düzenlenen \"Müşteki ve tanık beyanlarının birbirleriyle uyumsuzluğu halinde yapılacak işlemler\" hükmü
- TCK m. 149/1 \"Nitelikli Yağma\" suçu hükmü.
"İçtihat Metni"
Nitelikli yağma suçundan sanıklar ... ve ... hakkında yapılan duruşma sonunda; sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin ... 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 16.10.2012 tarih ve 2011/616 E-2012/308 E.-K. sayılı hükmün sanıklar ve müdafiinin temyizi üzerine, Dairemizin 06.09.2016 tarih ve 2013/31711-2016/5715 E.-K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29.12.2021 tarih ve 2021/152634 sayılı yazısı ile özetle, “müştekinin olaydan sonra alınan hazırlık ifadesi ile kovuşturma aşamasındaki beyanları arasında çelişki olduğu halde çelişki giderilmeden ve sanık ... ile müşteki arasında teşhis işlemi de yaptırılmadan eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu” belirtilerek itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29.12.2021 tarih ve 2021/152634 sayılı itiraz istemi yerinde olduğundan KABULÜ ile;
Dairemizin 06.09.2016 tarih ve 2013/31711-2016/5715 E.-K. sayılı ilamı ile verilen kararın KALDIRILARAK yeniden yapılan incelemede;
Müştekinin olaydan hemen sonra alınan kolluk ifadesine göre, olay günü 23:30 sıralarında yolda giderken olay öncesinde tanıdığı ve “tinerci ...” olarak bildiği şahıs ile olaydan önce gördüğü ve fakat ismini ve adresini bilmediği şahsın yanına gelerek dolmuşa binip Ünaldı’ya gitmeyi teklif ettiklerini, dolmuşa binmeden önce tiner çektiğini, birlikte dolmuşa bindiklerini, dolmuştan indikten sonra ara sokaklarda giderken kendisinden para ve tiner istediklerini, vermeyince sanık ...’ın yanındaki şahsın kendisini tuttuğunu, ...’ın da 43 TL para, 1 paket sigara, 1 adet çakmak ve tineri alarak ekmek bıçağını sırtına bir kez vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, korkarak onların yanından kaçtığını ve yanından geçen bir aracı durdurarak polis merkezine oradan da hastaneye gittiğini beyan ettiği; kovuşturma aşamasında alınan beyanında ise, olay günü parkta sanıkları gördüğünü, hep birlikte tiner içtiklerini, tinerin etkisiyle kendisinden geçtiğini, sanık ...’ın sigara istemesi üzerine ona sigara ikram ettiğini, ardından paketin tamamını isteyerek elinden çekip aldığını, sanıkların daha sonra yanından ayrıldığını, ancak bir müddet sonra geri gelerek sanık ...’ın bıçak çektiğini, cebindeki paraları almaya çalıştığını, bunun üzerine müdahale ederek bıçağı savurduğunu, kolundan yaralandığını, ...’ın cebinden yaklaşık 150-160 TL kadar parasını aldığını, sanık ...’in çektiği tinerin etkisiyle ayakta zor durduğunu, onun kendisine herhangi bir müdahalesinin olmadığını, olay anında çakmağının da alındığını ancak kimin aldığını bilmediğini söylediği; olaydan sonra yakalanan sanık ...’ın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde kendisine çevresinde “tinerci ...” diye hitap edildiğini ve olay tarihinde diğer sanık ... ile birlikte ...’de olduklarını söylemesine rağmen, kovuşturma aşamasında çevresinde “tinerci ...” olarak bilinmediğini, suç tarihinde ...’de olduğunu ve fakat atılı suçu işlemediğini beyan ettiği; sanık ...’ın hazırlık aşamasında alınan ifadesinden hareketle sanık ...’e ulaşıldığı, ...’in ise aşamalarda müştekiyi tanımadığını ve suç tarihinde sanık ... ile birlikte ...’de olduğunu söylediği; hazırlık aşamasında her iki sanığa yönelik olarak müştekiye teşhis işleminin yaptırılmadığı, yine kovuşturma aşamasında da sanıklar ile müştekinin yüzleştirilmediklerinin anlaşılması karşısında; öncelikle sanıklar ile müştekinin yüzleştirilmeleri, mümkün olmadığı takdirde ise sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının temin edilip müştekiye gösterilerek olay günü sanık ...’ın kendisini bıçaklayarak parasını ve eşyalarını gasbeden şahıs olup olmadığının, sanık ...’in de “tinerci ...” olarak belirttiği şahsın yanında gördüğü ve kendisini tutan kısa boylu, 20 yaşlarında olduğunu tarif ettiği şahıs olup olmadığının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tespiti ile müştekinin aşamalarda alınan beyanları arasındaki çelişkinin de giderilerek, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ile sonucuna göre tüm deliller çerçevesinde sanıkların hukuksal durumlarının tayini gerekirken, bu konularda kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye değişik gerekçeyle aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenine göre halen hükümlü oldukları cezaları infaz eden sanıkların İNFAZLARININ DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değiller ise derhal salıverilmeleri için Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 22.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.