11. Hukuk Dairesi 2016/12015 E. , 2017/4152 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 18/03/2016 tarih ve 2014/612-2016/146 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tahditli plaka sınıfına giren “M” plakalı minibüs sahibi olduğunu, tarafından 26/10/2007 tarihinde “M” seri plakalı 14+1 oturma kapasiteli minibüslerin yerine 18+9 yolcu kapasiteli otobüslere geçilme kararı alındığını, bu karar sonrasında müvekkili tarafından yeni araç alınarak davalı kooperatif üyeleri tarafından işletilen halk otobüsleri ile aynı anda toplu taşıma hizmeti vermeye başladıklarını, davalı kooperatif üyeleri ile oluşan uyuşmazlıklar neticesinde müvekkilinin de üyesi olduğu arasında protokoller düzenlendiğini, bu protokoller çerçevesinde müvekkili tarafından davalı şirket adına 38.100,00 TL’lik bono keşide edilerek davalılara verildiğini ve bono bedelinin ödenerek bononun geri alındığını, ancak protokollere rağmen davalı kooperatif üyeleri tarafından açılan dava sonucunda Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, bu durumda protokollerde ön görülen amaçların ortadan kalktığını, protokolün karşı tarafı olan kooperatif ve üyelerinin edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek protokollerin geçersizlik nedeniyle feshine ve 38.100,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu senet aslının her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğu, senette lehtar olarak görünen davalı şirkete veya davalı kooperatife ödeme yapıldığının delili olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacının üyesi olduğu dava dışı arasında düzenlenen sözleşme ve protokollerin geçersizliğine dayalı olarak geçersiz sözleşmeler uyarınca ödenen bono bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, dava konusu senet aslının her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğu, senette lehtar olarak görünen davalı şirkete veya davalı kooperatife ödeme yapıldığının delili olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, tarafından 26/10/2007 tarihinde “M” seri plakalı 14+1 oturma kapasiteli minibüslerin yerine 18+9 yolcu kapasiteli otobüslere geçilme kararı alındığı, bu karar sonrasında davacı tarafından yeni araç alınarak davalı kooperatif üyeleri tarafından işletilen halk otobüsleri ile aynı anda toplu taşıma hizmeti verilmeye başlandığı, ancak almış olduğu bu karara karşı 2011 yılında davalı kooperatif üyeleri tarafından iptal davası açıldığı, bunun üzerine davacının da üyesi olduğu dava dışı rasında bir dizi sözleşme ve protokoller düzenlendiği, davacının da bu protokoller gereğince 38.100,00 TL bedelli bonoyu davalı Kooperatifin üyesi olan davalı adına düzenlediği ve davalı ... ile davalı kooperatif yetkilisi ... arasında düzenlenen 28.05.2011 tarihli tutanak ile davacı tarafından düzenlenen bononun davalı kooperatife teslim edildiği, daha sonra vadesi gelen bonoların davalı kooperatife ödenerek bonoların kooperatiften geri alındığı anlaşılmaktadır. O halde, dava konusu bononun dosya arasında bulunan sözleşme ve protokoller çerçevesinde davacı tarafından keşide edildiği, bononun yine protokoller gereğince davalı kooperatife verildiği ve bono bedelinin ödenmesi üzerine bononun davacı tarafından geri alındığı ve davacının elinde bulunduğu sabit olduğundan davacının bono bedelinin lehtara ödenmesi için davalı kooperatife ödeme yaptığının kabulü gerekir.
Bu durumda, davacının da içerisinde olduğu minibüsçülerin araçlarının kapasitesinin artırımına ve dava konusu bononun davacı tarafından keşide edilmesine dayanak yapılan 2007 tarihli genel kurulu kararının mahkemece iptal edilmesi karşısında, iptal kararına rağmen anılan kararının fiilen uygulamasının devam edip etmediği, davalı kooperatif üyesinin 2007 tarihli kararının alınmasından iptal edilinceye kadarki geçen süre zarfında zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne miktar zarara uğradığı, bu bağlamda bononun keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı ya da ne oranda ortadan kalktığı hususları mahkemece yeterince irdelenip iptal edilen kararı yerine alınan yeni karar dahi dayanak sözleşme ve protokoller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken denetlenebilir olmayan ve yeterli dayanağı da gösterilmeden yazılı şekilde davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.