15. Ceza Dairesi 2017/8121 E. , 2019/9890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- TCK. 204/1,62/1,53,58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK. 158/1-d,35/2,62/1,52/2,53,58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."in...Taşıma Emlak ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti yetkilisi olduğu, sanık ..."un ise sanık ..."in yanında bir süre çalıştığı ve işten ayrıldığı, sanık ..."un ücret alacağının bulunduğu ve sanık ..."ın sanık ..."a ücret alacağına ilişkin olarak suça konu 30/12/2012 keşide tarihli 30/12/2012 vadeli,900TL tutarlı alacaklısı..... Oto San.Tic. Ltd.Şti borçlusu ... olan senedi ciro ederek sanık ..."a arkadaşı İskender ile birlikte sanık ..."a gönderdiği, sanık ..."un söz konusu suça konu senedi Eskişehir 2.İcra Müdürlüğü"nün 2013/5400 Esas sayılı dosyasında icra takibine koyduğu, katılan ..."in bu şekilde bir borcunun bulunmadığını belirterek imzaya itiraz ettiği, böylece sanık ...’in resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, cezaevine girdiğinde ödemelerde aksamaların olduğu, şirket müdürü olan...’yi aradığını, kimden ne kadar alacaklı olduklarına dair liste istediğini, ...’in de alacaklı oldukları şahısların senet ve sözleşmelerinin olduğunu, kendisine bunları getirdiğini, katılanın, şirketinden araç kiraladığını ve araçta 900TL hasar olduğunu, sözleşme üzerindeki kimlik bilgileri ile bu senedin üzerine hakiki alacağı olan 900 TL masrafı hiç arttırmadan yazdığını, ..."in yerine imza atmasının söz konusu olmadığını, katılanın aracı kiraladığını ve personelin dalgınlığından istifade ederek sözleşmeyi kendi kimlik bilgilerini verip imzayı yanındaki arkadaşı ...n’ın imza attığını beyanı karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın bahsettiği sözleşmenin mahkemeye getirtilerek incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, şirket müdürü olan...’nin mahkemeye çağrılarak bilgi sahibi sıfatıyla dinlenilmesi, suça konu senedin kim tarafından ne zaman alındığının sorulması, bu kişinin şirkette çalışıp çalışmadığı, çalışıyorlar ise ne iş yaptıklarının araştırılması, araçta oluşan hasar yönünden tutanakların mevcut olup olmadığı mevcut ise mahkemeye getirtilerek incelenmesi ve...’nin imza ve yazı örneklerinin alınması, sanığın senet üstündeki imzanın ...’a ait olduğuna dair iddiası karşında, ...’ın mahkemeye çağrılarak bilgi sahibi sıfatıyla dinlenmesi, imza ve yazı örneklerinin alınması, denetime elverişli rapor alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi,
Her nekadar sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulmuşsa da; 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 25/10/2013 tarih ve 2013/3069 sayılı iddianamesinde, TCK"nın 204/1 maddesi gereğince resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, iddianamedeki sevk ve tavsife göre "nitelikli dolandırıcılık" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.06.1997 gün ve 88/147 sayılı, 15.11.2016 tarih ve 2016/14-335-419 sayılı kararları ile benzer nitelikteki birçok kararında da belirtildiği üzere; bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olaydan da dava açıldığını göstermeyeceği, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan bir davanın bulunmadığı gözetilmeden, iddianame anlatımından davanın nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturacağından bahisle verilen görevsizlik kararı esas alınarak nitelikli dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.