Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/2646 Esas 2011/18252 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2646
Karar No: 2011/18252

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/2646 Esas 2011/18252 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2011/2646 E.  ,  2011/18252 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/11/2010
    NUMARASI : 2010/885-2010/1218

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu icra mahkemesine başvurusunda Şişli 2. İcra Müdürlüğünün 2010/28089 E sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, takibe konu alacağın 400.000 TL ipotek ile temin edildiğini, borç miktarının ipotek miktarının çok altında olduğunu, alacaklı tarafın kötü niyetli olduğunu, menkul mal haczi talep ederek taciz etmek maksadı ile haciz yolunu seçtiğini ileri sürerek takibin iptalini istemiştir.
    Mahkemece, ipoteğe dayalı bir takip başlatılmadığından kredi sözleşmesi ile ihtarnameye dayalı olarak genel haciz yolu ile takip başlatılmasında yasaya ve usule aykırı bir yön bulunmadığından şikâyetin reddine karar verilmiştir.
    İ.İ.K.nun 45.maddesi gereği, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir.
    Somut olayda, asıl borçlu müşteki tarafından 3.4.2008 tarihli ipotek akdi ile alacaklı HSBC Bank A.Ş. lehine 400.000 TL lık limit ipoteği tesis edildiği ve yargılama aşamasında da 6.8.2010 tarihinde aynı alacakla ilgili olarak tahsilde tekerrür olmama kaydı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı görülmektedir.
    Bu durumda yukarıda anılan yasal düzenleme gereği borçlu hakkında öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerekirken ilamsız takip yapılması doğru değildir. O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.